19 Ekim 2014 Pazar

İnfertilitenin (Kısırlığın) Nedenleri

Sponsorlu Bağlantılar:

İNFERTİLİTENİN NEDENLERİ

Doğal yollar denenerek gebeliğin oluşma­sı için eşlerin de fiziksel işlevleri­nin normal oluşu gereklidir­­. Hormonal değişikliklerin neticesin­de adet kanaması­nın başlamasıyla sağlıklı bir kadı­nın yumurtalıkların­da her ay bir yumurta gelişmeye başlar ve yaklaşık 2 hafta sonra, olgunlaşan bu yumurta, içinde bulunmuş olduğu sıvı dolu keseciğin (follikül) çatlama­sı ile atılmakta­dır­­. Atılan bu yumurta rahim ile yumurtalıkları birbirlerine bağlayan fallop tüpleri­nin parmak biçimin­de çıkıntılar içeren  ucundaki kısım (fimbria) tarafın­dan tüp içerisi­ne alınarak ritmik hareketler yardımıyla rahme (uterus) doğru hareket eder­. Yumurtlama çağın­da rahim ağzındaki salgının, cinsel temasdan sonra hareketli spermlerin rahme geçişine i­zin verecek kıvam ve özellikte oluşu gereklidir­­. Rahim içerisi­ne ulaşan spermlerin hareketli, normal görünümlü ve miktarca kafi olmaları önemlidir­­. Rahim içerisin­den  geçip tüplere ulaşan spermlerden  dölleme kabiliye­tine sahip olan bir tanesi yumurtanın zarını delip yumurtanın içine girer ve böylece döllenme işlemi tamamlanmış olmakta­dır­­. Döllenen  yumurta tüp içerisinde rahme doğru hareket ederken  bir yan­dan da bölünmeye başlar ve embriyo olmakta­dır­­. Embriyo rahme ulaştığı zaman yumurtalıktan salgılanmakta olan hormonlarla rahim iç tabakasına (endometrium) tutunarak (implantasyon) gebeliği başlatır­­.

Gerek kadın, gerek ise erkeğe ait türlü sorunlar bu normal olayların oluşmasını engelleyerek gebeliğin gerçekleşmesine mani ola­bilir­­.

1­. Kadınlarla ilgili sorunlar

Gebeliğin oluşmasını engelleyen  kadına ait etkenler infertilite nedenleri­nin yaklaşık yüzde 40-45'inde sorumludur­. Bunlar yumurtlamanın olmayışı ya da düzensiz olması, fallop tüpleri­nin normaldışı ya da kapalı olması, endometriyosiz, rahim içerisindeki bir­takım sorunlar ve rahim ağzı salgısı­nın sperm geçişi için uygun olmayışı gibi nedenlerdir­­.

Yumurtlama problemi

Genel olarak bakıldığında, yumurtlamaya ait problemler infertiliteye en  fazla neden  olan problemlerdir ve genel­de hormonal bir dengesizliğin sonucu olarak ortaya çıkarlar­. Bu dengesizlik beyin de mevcut olan ve yumurtlamayı sağlayan hormonları salgılayan hipotalamustan, hipofiz bezin­den  ya da yumurtalığın kendisine ait nedenlerden  kaynaklana­bilir­­. Sık görülmekte olan nedenleri içerisinde polikistik over hastalığı, prolaktin hormonunun aşırı salgılanması, tiroid bezi ile alakalı problemler, aşırı kilo alınma­sı ya da kaybı ve stres gelmektedir­­.

Polikistik over hastalığı, sık görülmekte olan ve yumurtalık yüzeyine yakın bölümde fazlaca sayıda küçük kistin bulunmuş olduğu ve genel­de adet düzensizliği, kıllanma ve şişmanlıkla beraber seyreden  bir hastalık olup normal adet düzeni olan kadınlar da da görülmekte­dir­­.

Prolaktin hormonu beyindeki hipofiz bezin­den  salgılanır­­. Asıl görevi hamilelikte göğüslerde süt üretilmesi­ni sağla­mak olup bunun haricinde üreme fonksiyonları üstündeki tesirleri kesin olarak bilinmiyor­. Prolakti­nin aşırı salgılanma­sı (hiperprolaktinemi) yumurtlamayı ve adet görmeyi engelleyebilmekte ve göğüslerden  süt salgılanmasına (galaktore) neden  olabilmektedir­­. Prolakti­nin kan­da hafif miktar­da artışı yemeklerden  hemen  sonra veya uykuda iken  meydana gele­bilir­­. Kan­da prolakti­nin aşırı salgılanmasına en  fazla sebep olan neden  hipofiz bezindeki prolaktin salgılayan iyi huylu tümörlerdir (prolaktinoma)­. Bun­dan başka polikistik over hastalığı, troid bezi­nin yetersiz çalışma­sı (hipotiroidizm) ve türlü ilaçlar (antidepresan ilaçlar vb) bu duruma neden  ola­bilirler­.

Tiroid bezi vücu t­ta metabolizmayı düzenleyen  bir bezdir ve buradan salgılanmakta olan hormonların (T3, T4) yetersiz salgılanma­sı (hipotiroidizm) ya da aşırı salgılanma­sı (hipertiroidizm), bu hormonların eksikliği veya fazlalığı­nın yol açtığı ve çok ciddi olabilen  bozukluklar yanın­da üreme üzerinde tesirli hormonların salgılanmaları­nı da bozarak üreme işlevleri­ni menfi şekil­de etkileyebilmektedir­­.

Stres, aşırı ağırlık kaybı veya şişmanlık gibi hallerde da üremeyi sağlayan hormonların normal salgılanması­nın bozuluşu veya vücuttan salgılanmakta olan başka bir­takım hormonlar üreme işlevleri­ni menfi etkilemektedir­­.

Tüplerin tıkalı olması

Fallop tüpleri­nin çok duyarlı ve ayrıntı­lı bir iç yapısı vardır­­. Bu yapıdaki bir bozulma yumurtanın taşınmasını ve dolayısıyla döllenme olayını engelleyebilir­­. Eğer yumurtalığa yakın­da bulunmakta olan uç etkilenmişse yumurtanın yakalanıp tüp içerisi­ne alınma­sı bozula­bilir, fakat en  ağır durum tüpün bütünüy­le tıkalı olduğu durumdur­.

Tüpteki tıkanshy;ma başka cinsel organlar­dan tüpe ulaşan enfeksiyonlar­dan kaynaklanabileceği gibi batın içerisindeki enfeksiyonlar nedeniylede tüp hasar görebilir (ör­. appendisit)­. Bu tıkanshy;ma daha önce tüplerin bağlanma operasyonu ya da batın içi cerrahi sonra­sı da gelişmiş ola­bilir­­. Bunun yanın­da dış gebelik neticesin­de hasta tüplerin­den  biri ya da her ikisi­ni de yitirmiş ola­bilir­­.

Tüp tıkanıklıkları­nın hafif bulunanları, mikrocerrahiden  fayda görebilir ama başka hastalar­da gebelik şansı fakat tüp bebek yöntemiyle sağlanabilir­­.

Rahim ağzı salgısı­nın sperm geçişine uygun olmayışı

Rahim ağzı salgısı yalnızca yumurtlama çağın­da spermlerin serbestçe geçişine i­zin vermekte­dir­­. Diğer bütün zamanlar­da hormonal uyarılar­dan kaynaklı farklılıklar nedeniyle rahim ağzı salgısı­nın yapısı ve kıvamı spermin serbest geçişine müsait değildir­­.Bazı kadınlar­da bu salgı içinde sperme karşı antikorlar bulunur ve bu hanımlar­da sperm yumurtlama zamanın­da bile rahim ağzı kanalın­dan geçerek rahime ulaşamaya­bilir­­. Antikorlar sperm hücresine karşı bağışıklık sistemi­nin geliştirmiş olduğu maddelerdir ve bu maddeler sperm hücre işlevleri­ni bozarak tesirli olmaktadırlar­. Bu menfi salgı ortamı fakat ya­pay dölleme, ya da üremeye tardımcı tekniklerden  birisi kullanılarak aşıla­bilir­­.

Endometriyozis

Endometriyozis rahim içi­ni kaplayan dokunun (endometriyum) başka bir alan­da (ör­. yumurtalıklar, karın içi vb­.) olma­sı halidir­­. Adet kanama­sı esnasın­da bu dokudan da kanama olduğu için şiddetli ağrı olmakta­dır­­. Ayrıca bu kanamanın vermiş olduğu hasara bağlı bir şekil­de cinsel temas esnasın­da ve değişik zamanlar­da kasık ağrısı gelişebilir­­. Bu hastalık yumurtalıklar­da koyu kahverengi renkli ve çikolata kisti olarak bilinmekte olan kist oluşumlarına da yol açmaktadır­­. Bu kistler laparoskopik cerrahi ile çıkartılabildikleri gibi hasar görmüş dokuları ve endometriyozis odaklarını yakmak (koter, lazer) olanaklı olabilmektedir­­. Daha hafif hallerde ilaç tedavisiyle de sonuç alınabilmektedir­­. Bu tedavi yöntemleriyle hastalığın gelişimi durdurulabilmekte ya da geriletilebilmekte ise de gebelik oluşmaya­bilir­­. Bu durumda evlat sahibi olma şansı tüp-bebek yöntemi ile yakalana­bilir­­.

2­. Erkekle İlgili Problemler

Erkek partnerdeki problemler meni­nin (meni) kendisindeki anormalliklerden  ya da meni­nin oluşturuluşu ve taşınmasındaki sorunlar­dan kaynaklanabileceği gibi cinsel temasla ilgili problemlerde benzeri bir durum yarata­bilir­­. Erkek eşle ilgili problemler evlat sahibi olamayan çiftlerin yüzde 40-45 inde mevcuttur­.

Erkeğin ilk değerlendirme­si meni analizi olarak isimlendiri­len  tetkikle yapılır­­. Dünya Sağlık Teşkilatı kriterlerine göre yapılmakta olan bir sperm değerlendirmesine normal denilebilişi için sperm sayımı­nın mililitrede 20 milyon­dan fazla, hareketliliği­nin yüzde 50 nin üstünde ve en  az yüzde 70'nin görünüm olarak normal oluşu gerekiyor­. Bu anali­zin daha detaylandırılmış ve merkezimizde de yapılmakta olan başka bir biçimin­de ise yapısal normallik özel boyama tekniği ile değerlendirilmekte ve yüzde 14 ve üstü değerler normal olarak kabul edilmektedir (Kruger analizi)­.

Menideki anormallikler öncelikli olarak yumurtalıklar­dan (testis) sperm üretilişi aşamasındaki problemler nedeniyle meydana gelmektedir­­. Bu üretim sorununa neden  olan etken  genel olarak bilinememektedir­­. Genetik ve hormonal bir­takım faktörlerin yanısıra, daha önce geçirilmiş enfeksiyonlar, aşırı sigara ve içki kullanmak ya da salt strese bağlı bir şekil­de da sperm üretim sorunları yaşana­bilir­­. Bunun yanın­da bir­takım ilaçlar, türlü kimyasal maddeler, radyasyon ve radyoterapi sperm üretimi üzerinde menfi etki yarata­bilir­­. Testislerde sperm üretimi­nin normal olması­na rağmen  üretilen  spermin taşınmasına imkan veren  kanalların doğumsal olarak veya sonradan geçirilen  bir­takım hastalıklar­dan kaynaklı bir şekil­de tıkalı oluşu yine gebeliği önleyen  faktörlerdendir­­. Testislerin ortam ısısını arttırarak sperm üretimi ve hareketi üzerinde menfi etki yaptığına inanılan varikosel (testislerden  kirli kanı taşımakta olan spermatik venlerin genişleme­si ve alan­da kirli kan göllenmesi­nin artma­sı durumu) cerrahi teknikle düzeltilebilecek bir sorundur fakat operasyona rağmen  spermde fonksiyonel bir gelişim sağlanamaya­bilir ya da görünürde bir düzelme olmakla beraber dölleme yeteneği arttırılamaya­bilir­­.

Ender de olsa meni­nin içinde sperme zarar verebilecek antikorlar buluna­bilir­­. Bu durum genel olarak ameliyat, geçirilmiş travma (testise darbe, kaza vb­.) ya da enfeksiyonlar­dan kaynaklı bir şekil­de gelişebilir­­.

Bütün bu etkenlere bağlı bir şekil­de meni içerisinde ya hiç sperm bulunmaya­bilir (azospermi) veya sperm sayısın­da azalış (oligozoospermi), hareketliliğinde azalış (astenozoospermi) ya da şekil deformitesi (bozukluğu) (teratozoospermi) veya bu son üç durumun türlü şekillerde kombinasyonları görüle­bilmektedir­­. Tedavi meni analizindeki bozukluğun nedenine ve derecesine bağlı bir şekil­de değişkenlik göstermektedir­­.

İlaç tedavisi erkeğe bağlı problemlerde ender olarak başarılı olur­. Tüp bebeğin klasik metodlar­la uygulanma­sı bu hastalara bir miktar şans tanımışsa da esas erkeğe bağlı problemlerin çözümünde çığır açan gelişim merkezimizde de yapılmakta olan mikroenjeksiyon (ICSI) uygulama­sı olmuş ve böylelikle spermin dölleme yeteneğine bakılma­dan canlı spermi olan herkesin evlat sahibi olma şansını yakalayabilmesi­ni sağlamıştır­­.

Nedeni Açıklanamayan infertilite

Bu çiftlerde sorunu ortaya koymaya yönelik incelemeler konvansiyonel düzeyde sorunu aydınlatamamış ve hat­ta sebe­bi atlamış ola­bilir, dolayısıyla bu tanımlama yapılmakta olan tetkiklere göre göreceli bir terim olmakla beraber pratikte, kullanılan testlerin bütünüy­le normal olduğu çiftler için kullanılıyor­. Suni dölleme, GIFT (direk olarak sperm ve yumurtaların tüpe konulması), IVF (tüp-bebek) yöntemleri bu tür hastalar­da uygulanmakta olan tedavi yöntemleridir­­.

İlgili aramalar: infertilitenin nedenleri nelerdir, kısırlığın nedenleri, çocuk sahibi olamamanın nedenleri neler