29 Şubat 2012 Çarşamba

Baş Ağrısı ve Baş Ağrısının Çeşitleri

Sponsorlu Bağlantılar:

BAŞ AĞRISI

Baş ağrısı pek çok insanın yakındığı bir sorundur. Pek çok hastalığa (hipertansiyon, enfeksiyon hastalıkları vb.) eşlik eden bir şikâyet olabileceği gibi, bir hastalık hali olmaksızın da görülebilir. Büyük bir çoğunluğunu da bu grup oluşturur.

baş ağrısı gerilim baş ağrısı migren alelade migren hemiplejik oftalmoplejik migren alt baş ağrısı

Gerginlik Baş Ağrısı (Gerilim Baş Ağrısı)

Enseden başlayıp, başın arkasına doğru yayılan, hastaların başımı çember gibi sıkıyor diye tanımladıkları ağrı tipidir. Genç yaşlarda başlayıp, ileri yaşlara kadar devam eder.

Hastalar ense kaslarında kasılmalardan yakınırlar. Ense masajla rahatlatılabilir. Ruhsal gerginlik halinin varlığı büyük nedendir.

Zaman içinde psişik gerginlik ense kaslarında gerginliği, bu gerginlik ağrıyı yaratarak bir kısır döngü oluşturur.

Migren

Migren de sara gibi tekrarlayıcı bir hastalıktır. Genellikle tek taraflıdır. Bulantı, kusma, iştahsızlık nöbete eşlik eder. Ağrı saatlerce sürebilir.

Migren daha çok kadınlarda görülür. Genç yaşlarda başlayıp, menopozda biter. Buna karşın menopozda başlayıp 60-65 yaşına kadar süren tipleri vardır.

Migren krizleri geçiren kişiler genellikle perfeksiyonist, titiz, baskıya farklı koşullarda uymakta güçlük çeken insanlardır. Bu insanlarda suçluluk hissiyle beraber, bastırılmış aggresivi-te, cinsel baskılar önemli bir yer tutar.

Dış görünümleri itibariyle duygularını dışa vurmayan, kontrollü, uyumlu, sakin insanlardır.

Pek çoğunun çocukluklarında dönem dönem ortaya çıkan kusmalar, araba tutması vardır.

Migrenler alelade migren, hemiplejik ofthalmoplejik migren, alt baş ağrısı diye alt gruplara ayrılır.

Alelade migren

En büyük grubu kapsar. Genellikle haber verici belirtileri vardır. Bunlar bulantı, görme ile ilgili şikâyetler, sindirim bozuklukları olabilir.

Kriz tatil günlerini seçer.

Hemiplejik ofthalmoplejik migren

Göz sinirlerini tutan felçlerle birlikte bir vücut yarısında görülen kuvvet kayıplarıyla olur. Bunlar geçici özellikler taşır.

Alt baş ağrısı

Görme ile ilgili bozuklukla, baş dönmesi, kulak çınlaması, ellerde ve ayaklarda uyuşmalarla birliktedir. Başın arka kısmında şiddetli ağrılar vardır. Kadınlarda daha sık görülür.

Migren krizlerinde hasta mümkün olduğu kadar sessiz ve karanlık bir odaya çekilmelidir. Krizler arası dönemde düzenli bir tedavi, krizler arasındaki süreyi açmakta yardımcı olur. Ayrıca krizlerin daha hafif atlatılmasını da sağlar. Hastaların psişik problemlerinin hafiflemesi krizlerin seyrinde önemli bir rol oynar.

İçe Doğru Uzayan Ayak Tırnakları

Sponsorlu Bağlantılar:

İÇERİ DOĞRU BÜYÜYEN AYAK TIRNAKLARI:

Ayak tırnaklarının (özellikle baş parmaktaki tırnağın) üst dış köşeleri aşağı doğru uzar ve çevredeki deriye batar.

ayak tırnağım batıyor, tırnağım etime batıyor, tırnağım içe doğru uzuyor

Nedeni: Birçok nedeni vardır; başparmağın tırnağı genellikle küçüktür, parmağın kendisi büyük ve yumuşaktır ve tırnağın çevresini sarar. Tırnak düz değil de köşeleri yuvarlak kesilirse, tırnağın batması olasılığı artar. Başparmağı sıkıştıran pabuçlar da tırnağı deriye gömerek içe doğru büyümesini kolaylaştıracaktır.

Belirtileri:

Başparmakta deri kıvrımları çevresinde ağrı. Bu deri kıvrımlarının kolayca mikrop kapması.

Korunma:

Ayağı sıkan dar ayakkabı giymeyin. Tırnakların kenarlarını aşağıya doğru kesmeyin. Her zaman dümdüz kesin.



tırnak nasıl kesilir doğru tırnak kesimi

Tedavi/Kendi kendine tedavi:

Tırnak kızarır, mikrop kaparsa, doktorunuza gösterin. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Uzman tedavisi:

İçe doğru büyüyen tırnaklar için çok etkili iki tedavi yöntemi vardır; bunların ikisi de bir ortopedi uzmanınca yapılmalıdır. Birincisi lokal anestezi altında tırnağın çıkarılmasıdır. Tırnak yatağı, kabuk düşene kadar her gün antiseptik pansumanlarla korunur; daha sonra başparmak açıkta iyileşmeye bırakılır. Bu sürede, burnu açık sandallar giyilmelidir. Tırnak yeniden uzar. Yeniden uzarken normal büyür ya da yeniden içe büyüyerek mikrop kapar.

Bu tedavi etkili olmazsa, cerrahın yapabileceği tek şey tekrar büyümemesi için tırnak kökünü tahrip etmektir. Bu, sanıldığı kadar korkunç bir müdahale değildir. Ağrılı değildir ve hastanede yatmak gerekmeden, lokal anestezi altında yapılabilir. Tırnak yatağı, tırnak olmadan çok çirkin görünmeyecektir.

Aramalar: ayak tırnağım batıyor, başparmağımın tırnağı ayağıma bayıtor, batık tırnak için ne yapılır, tırnak batmasının tedavisi

Varis ve Gebelikte Varisin Tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar:

VARİS NEDİR?

Bacağın alt bölümündeki toplardamarla rın şişip kabarmasıdır. Kimi zaman ayak bilekleri de şişer, bileğin iç bölümünde daha sonra yaralar açılır.

varis nedir hamilelikte varisler gebelikte ortaya çıkan varisin tedavisi

Varisin Nedeni:

Bacakta derin ven trombozu (toplardamarda kan pıhtısı). Büyüyen bebeğin pelvisteki toplardamarlara yaptığı baskı yüzünden gebelikte durum kötüleşebilir.

Varisin Belirtileri:

Varislerin üzerindeki deride kaşıntı, ağrı, bacakların çabuk yorulması, bileklerin şişmesi. Bacağın alt bölümünde kanın göllenerek dokuların yeterli beslenememesi yüzünden bileğin iç bölgesinde yaralar açılabilir.

Muayene:

Derin ven trombozu olayı varsa muayene gerekmez. Yoksa hastanede uzman personelin denetimi altında yapılacak bir çeşit röntgen incelemesi ile (venogram) bacaktaki toplardamarlar görülebilir.

Varisten Korunma:

Gebelikten ya da bir ameliyattan sonra oluşabileceği için her zaman korunma olanaklı olmayabilir. Siz, hiç olmazsa korse kullanmayarak korunmayı sağlayabilirsiniz. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Varis İçin Kişisel Tedavi:

Varis çorabı giyin. Uzun süre ayakta durmayın. Olanak buldukça ayaklarınızı kaldırıp dinlenin. Yere yatıp bacaklarınızı kaldırın ve yarım saat kadar duvara dayayın, sonra varis çorabı giyin. Bacaklarda oluşan ufak tefek yara, bere ve sıyrıkları hemen tedavi edin. Özel bir tedavi gerekliyse doktorunuza başvurmaktan çekinmeyin.

Varisin Uzman Tedavisi:

Varis çok ciddi değilse yapılacak bir iğneyle büzüşmeleri sağlanabilir. Çok yaygınsa, bir damar cerrahının müdahalesiyle bacaktaki varisli damarlar çıkartılabilir. Bu oldukça büyük bir ameliyattır. En az on gün hastanede yatmanız gerekir.

Siğillerden Nasıl Kurtuluruz?

Sponsorlu Bağlantılar:

SİĞİL

Çapı üç santimi bulan yuvarlak siğiller. Elde olduğu gibi dışarıya değil de içeri doğru büyürler. Yürürken ortaya çıkan basınç yüzünden taban derisi içine gömülürler.

siğiller nasıl geçer siğil nedir siğil nasıl tedavi edilir

Siğilin Nedeni:

Siğillere neden olan bir virüstür. Yapısı tam bilinmemektedir ama, çok bulaşıcıdır. Hemen her zaman yüzme havuzu gibi yalınayak dolaşılan kalabalık yerlerde bulaşır.

Siğilin Belirtileri:

Yürürken hassasiyet (duyarlı sinir uçlarına yapılan baskı yüzünden).

Siğilden Korunma:

Çıplak ayak dolaşılan hamam, havuz, deniz gibi kalabalık yerlerde ayak temizliğine çok dikkat etmek gerekir. Yine umumi tuvaletlerde sıvı sabunlar tercih edilmeli. Elimizi çıktıktan sonra çok temiz yıkamalı ve ıslak bırakmayarak kurulamalıyız.

Siğilden Kendiniz Nasıl Kurtulabilirsiniz?

Siğilleri kendi kendinize tedavi etmeye kalkmayın. Daha fazla alana bulaştırabilir tedaviyi zorlaştırabilirsiniz. Her zaman doktorunuza danışın. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Tıbbi tedavisi:

Doktorunuz özel siğil ilaçları verip bunu nasıl kullanacağınızı, siğilin üstündeki ölü deriyi nasıl kaldıracağınızı, nasıl pansuman yapmanız gerektiğini anlatacaktır. Bu işlemi belirli aralarla yinelemelisiniz.

Uzman Doktor Tedavisi:

Doktorunuzun verdiği tedavi yeterli olmazsa, deri hastalıkları uzmanına gitmelisiniz. Sıvı nitrojen, katı karbon dioksit, nitrik asit buharı ile daha kökten tedaviler yapılabilir.

28 Şubat 2012 Salı

Senkop (Bayılma) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Senkop Nedir? İnsanlar Neden Bayılırlar?

Beynin kansızlığı ve oksijensiz kalması sonucu ani bilinç kaybıdır. Kan basıncının ani olarak düşmesi ve kalbin çok yavaşlaması sonucu meydana gelir. Hastanın rengi solar, yüzü ve vücudunu soğuk bir ter kaplar, görmesi bozulur, ayakta duramaz ve yere düşer. Çevresindekileri bulanık bir şekilde görebilir, sesler uzaktan gelir. Bilinç kaybı tam olduğu zaman hasta hiçbir şeyi farketmez ve bu durumda dakikalarca kalabilir. Çok seyrek olarak yüz ya da kollarda titremeler, çekilmeler olabilir. Kan basıncı çok düşmüştür.

senkop nedir ani bilinç kaybı nedir bayılma

Tansiyon düşüklüğünü gidermek amacıyla sıvı alımı artırılır. Eğer bir kontrendikasyon yoksa, tur artırılabilir.

Sponsorlu Bağlantılar:

Hipertansiyonun Nedenleri ve Zararları

Sponsorlu Bağlantılar:

Hipertansiyon Nedir? Hipertansiyona Sebep Olan Faktörler ve Hipertansiyonun Vücudumuza Zararları Nelerdir?

Kan basıncının 5'er dakika ara ile, normal şartlarda, yatar durumda sık sık kontrol edildikten sonra 140/90 Hg.'nın üzerinde bulunması hipertansiyon olarak kabul edilir.

hipertansiyon nedir hipertansiyona neden olan şeyler hipertansiyonun vücuda zararları

Hipertansiyon; hipertiriodizm, aort yetmezliği, aortanın sertleşmesi, akut ve kronik glo merulonefrit, kronik böbrek iltihabı, böbrek üstü bezinin fonksiyonlarını bozan hastalıklar, kafa içi basıncı artması gibi nörolojik nedenlerle gelişebilir.

Ne var ki hipertansiyon vakalarının yüzde 90'ında herhangi bir neden tespit edilemez. O zaman esansiyel hipertansiyondan söz edilir.

Hastaların pek çoğunda kan basıncı yükselmesi hiçbir belirtiye neden olmaz. Genellikle bir muayenede tesadüf eseri ortaya çıkar.

Hipertansiyonun başlangıç döneminde hasta sabahları uyandığı zaman var olan sonra giderek azalan baş ağrısı, unutkanlık, baş dönmesi, yorgunluk ve çarpıntıdan yakınır. Bu dönemde, kan basıncı ölçüldüğünde bazen normal, bazen yüksek çıkar.

Hipertansiyon zamanla kalp yetmezliğini ortaya çıkarır. Koroner dolaşımının aksaması sonucu angina pektoris nöbetleri olur. Hipertansiyona bağlı ölüm çoğunlukla myokard enfarktüsü(kalp krizi) ve kalp yetmezliği ile olur. Hipertansiyon baş ağrısı, kulak çınlaması, vertigo, hafızanın zayıflamasına neden olur. Beyin damarlarında tıkanma veya kanamalara da yol açar.

Hipertansiyon böbrek damarlarını bozarak kanamalara ve böbrek yetmezliğine de neden olur.

Doğum Nasıl Olur?

Sponsorlu Bağlantılar:

Doğum Nasıl Olur? Doğumun Nasıl Gerçekleştiğine Birlikte Bakalım...

Annenin son adet görmesinden, yaklaşık olarak, ikiyüz doksandört gün sonra, doğum yakındır. Erken doğumlar olduğu gibi, geç doğumlar da vardır. Uterusun (rahimin) ilk kasılmalarını sezen anne, doğumun çok yakında olacağını söyler. Uterusun çok güçlü kasları, düzenli aralıklarla kasılmaya başlar. İlk olarak yarım saatte bir, sonra çeyrek saatte bir. Kasılmalar bu kadar sıklaştığında da anne hastaneye gider ve doktorunu çağırır.

doğum nasıl olur doğum nasıl gerçekleşir bebek nasıl doğar

Uterus kasılmalarının temposu sıklaşır; iki kasılma arasında bir dakika bile geçmez olur. Kasılma iki türlüdür: Açılmaya yardım edenler ve fırlatmaya yardım edenler. Bu süre içinde vagina da azar azar açılır, genişler.

Doğum süresi, (buna fransızcada, iş anlamına gelen travay denir) her kadına göre değişir. Çoğu zaman ilk doğum biraz daha uzun zaman alır. Fiziksel ve ruhsal bakımdan sağlıklı bulunan kadın, rahatlama ve soluk alma idmanları yaparak bu olaya kendini özenle hazırlamışsa, doğumun kolayca ve çok çabuk olduğunu görür.

Uterus kasılması, bebeğin geçebilmesi için uterusun alt ucundaki uterus boynunu açar. Boynun her yönü düzenli biçimde açılır; çünkü, uterusun kasılması çocuğun içinde bulunduğu su kesesini itmiş ve su kesesi de bu basıncı boynun her noktasına aynı şiddetle ulaştırmıştır. Su kesesi, bu her yana yaptığı eşit baskıyla boymu düzenli olarak açtıktan sonra, yine uterus kasılmasının sürekliliği yüzünden, vagina içine gelen yerinden yırtılır. Su kesesinden sıvı vagina içine oradan dışarıya akarken, su kesesinin bıraktığı boşluğa çocuk itilir. Uterus kasılmalarının ardı kesilmediği için çocuk vagina içine ve oradan dışarı kolayca yönelir. Tam bu anda, anne, hiç elinde olmadan, olanca gücüyle "ıkınır". Annede bütün kaslar, refleksler (isteğimizden bağımsız olarak, herhangi bir uyarı sonucu oluşan kas ve organ çalışmaları), heyecanlar hep birbiriyle uyumlu olarak çalışır, birkaç kasılma da bebeği dışarı fırlatmaya yeter.

Genellikle, ilk önce bebeğin başı çıkar. Buna başla geliş denir. Ayakla gelişler de olur. Buna makat geliş denir. O zaman, doğumu kolaylaştıran kimse versiyon (çevirme) yapar. Doğanın bu gibi fantazileri, iyi bir doğumcu için çok kolay aşılan engellerdir.

Çocuktan sonra, plasentanın (son) ve çocuğun içinde bulunduğu boş kesenin de dışarı atılmasıyla her şey biter. Uterusun son kasılmalarıyla, bunların da dışarı atılması yaklaşık olarak, yarım saat sürer. Demek ki, bu kalıntılar bebekten yarım saat kadar sonra atılıyor. Bebeğin tümü dışarı çıkar çıkmaz, göbek bağı, ortasından, birbirine yakın iki düğümle bağlanır; sonra, iki düğüm arasından kesilir. Göbek bağı düğümlenip kesilir kesilmez, çocuk, genellikle, bu dünyaya gelişini keskin çığlık ve ağlamalarla selamlar. Bu da akciğerlerinin çalışmasına yol açar. Artık o da öteki insanlar gibi soluk alarak yaşayacaktır. Anneden oksijeni kendisine getiren göbek bağı kesiliverdi artık. Bu sebeple annelerin bir çoğu kızlarına doğum yapmanın bir kadın için çok ilginç bir şey olduğunu söyler.. Bir çok anne, bu iş olurken ille de anestezi (ilaçla uyuşturma) isterler. Ben, bunu çok üzücü buluyorum. Doğumun tam ortasında anne "Artık buna dayanamayacağım" diye yakınır. O zaman kendisi uyutulur ve uyandığı zaman çocuk çoktan beşiğini boylamıştır. Tabiî, bu anestezi (uyuşturma) eğer doğum olayını durdurmadıysa. Bu anne, kendine gelince, bir yalnızlık duyar. Bu duygu anlatılması güç bir boşluk izlenimidir. Hastane kuralları elverince de, bebek kendisine getirilir. Annenin ilk sözü "Bu benim mi?" olur, çünkü onu tanımıyor. Öyleyse, gebelikle ana ve bebeğin ilk karşılaşması arasında bir kopukluk, bir tür kesiklik var demektir. Bu hoş bir şey olamaz.

Bunun tersi, bir kadın için uyutulmayı istememek cesareti kendisine unutulmaz bir doğum deneyimi kazandırır. Kendi vücudundan çocuğunun başının çıktığını görür, en küçük çizgilerine kadar farkedebilir. Annenin belleğine, bu çizgiler, bir daha hiç silinmemek üzere yerleşir. Bunun kendi bebeği olduğunu bilir. Hekim çocuğunu kendisine bağlayan kordonu keserken görür. Uyumadığı için, annenin kollarına uzatılan çocuk uyanıklığının en büyük ödülü olur. Bütün bu olup bitenler onun dişiliğinin en değerli tacıdır. Bir kadın olmaya gelince, bu da sonuna kadar iyi bir şeydir!

Dr. Chollete - Aramalar: bebek ne zaman doğar, hamilelikten kaç gün sonra bebek doğar, bebek anne karnında nasıl nefes alır, bebek anne karnında nasıl beslenir, doğum nasıl gerçekleşir

Gebelikte Neler Olur?

Sponsorlu Bağlantılar:

Gebelik süresince aslında neler olup biter?

Gebelik, yaklaşık olarak, dokuz aylık bir dönemdir. Bu süre içinde tüpe, başkaca bir deyişle yumurtalığı uterusa (rahme) bağlayan boru içine düşen yumurtacık (övül) döllenir ve bir insan yumurtası olur. Döllenme gerçekleşir gerçekleşmez de bu tek hücre çoğalır. Aynı zamanda bu organın iç duvarında bir yere saplanır, yerleşir.

gebelikte görülen değişimler, hamilelik nasıl gelişir

Gebeliğin dışarıdan belli olan ilk işareti menstrüasyonun (âdetin) gebelik sonuna kadar hiç görülmemesidir. İkinci aya doğru, hormonların çalışmasıyla, kadın memelerinin şiştiğini ve ağırlaştığını farkeder. Günler geçtikçe başka sutyen, yani daha büyük bir sutyen alır ve bunu gece gündüz kullanır. Bu, birçok gebeliklerden sonra görülen, meme sarkmalarını önleyici bir tedbirdir.

Dördüncü aya doğru, gebe kadının karnı hatırı sayılır derecede büyür. Çünkü bebek büyür, onu kaplayan uterus (rahim) de büyümek zorundadır. İkinci ayın sonunda bebeğin boyu üç santim kadar bir şeydir. O zaman buna embriyon (rüşeym) denir. Ana rahmindeki dört aylık hayatından sonra bebek insana hayli benzer ve boyu yirmi santime erişir. Artık buna embriyon değil, fetus (cenin) denir. Yüz çizgileri iyice belli olur, dış cinsel organları farkedilir. El ve ayak parmakları ayrılmıştır.

Anne, bebeğin kendi içinde kımıldadığını bu dördüncü ayda duyar. Yer değiştirirken kımıldanması anne karnına bakarken, gözle farkedilebilir. Bütün gebeliğin etkisi süresince, bebek, içi su dolu bir kesenin (su kesesi) içinde yüzerek, etkisi kendisine ulaşabilecek bütün dışarıdan vurma ve çarpmalara karşı korunmaktadır. Su kesesinin bir ucu plasenta (son) denen bir organa bağlıdır. Bu son da rahim iç duvarına sıkıca tutunmuştur. Bebek, ihtiyacı olan besin ve oksijeni, göbek bağı denen bir kordonla bu plasentadan (sondan) alır. Plasentaya da anneden gelir. Küçük bebeğin kanındaki işe yaramaz kalıntıları da biriktirip aynı yoldan annenin kanına gönderir.

Bu yüzden, gebe bir kadının, iyi bir doğum doktorunun bakımı ve kontrolü altında bulunması çok önemli ve gereklidir. Annenin sağlığı, çocuğun sağlığına bağlıdır. Çocuk ve annenin kanında biriken işe yaramaz madde ve kalıntıları her ikisi için de anne atacaktır. Çok kilo almaması için, hekim, anneye özel bir perhiz yazar. Açık havada egzersiz yaptırır, her gelişinde tansiyonunu (damardaki kan basıncını) ölçer, annenin ve bebeğin kalp seslerini dinler. Hem annede hem çocukta birikebilen zehirli maddelerin dışarı atılıp atılmadığı konusunda bir yargıya varır. Bu çok tehlikeli bir hastalıktır. Ama bu konu o kadar umursanacak bir problem olamaz. Günümüzde giderek daha seyrek ortaya çıkmaktadır ve çaresi de vardır.

Aramalar: göbek kordonu ne işe yarar, göbek bağının görevi nedir, gebelikte neler meydana gelir

Doğum Kontrolü Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Doğum kontrolü nedir?

Doğum kontrolü denince akla; anne babanın, doğacak çocuklarının sayısı ve doğum zamanı hakkında, annenin sağlığı ve aile ocağının ekonomik kaynaklarını göz önünde tutarak karar vermeleri anlaşılır.

doğum kontrolü nedir doğum kontrol hapı

Burada önemle belirtmek istenilen şey, bir erkeğin cinsel içgüdüsünün, çocuk yapma isteğine yapışık olmadığıdır. Bu, onu hayvandan ayırmaktadır. İnsanda bir akıl vardır. Bu aklını ailesinin planlanmasında kullanması yasak değildir. Doğal zenginliklerin, sanayinin, vb. planlamalardan söz edilir durulur. Bunları söylemekteki amaç, insanın daha iyi bir hayat seviyesine erişmesi için, kaynakların en verimli şekilde kullanılmasıdır. İnsanın da kendi nüfusunu, gelirini arttıracak, zarara uğratmayacak bir biçimde planlaması zekice bir iştir.

Bir sürü doğumu üstüste yapmaktan bitkin düşen bir anne ve iki yakası bir araya gelmeyen bir baba nasıl mutlu olabilir?

Evlenmeden Önce Cinsel İlişkiye Girmek

Sponsorlu Bağlantılar:

Evlenmeden önce cinsel ilişkide bulunmuş olmak kötü bir şey midir?

Toplumumuzda, kültürümüz ve dinsel inanışlarımız yüzünden, evlenme öncesi cinsel ilişki kurulması, yapılması yasak olanlar arasında kalmaya mahkum edilmiştir. Ama gençlerin, bu "imansızlık" krizi içinde, bu yasağı aştığı olmaktadır. Siz bu yasağı aşanlara din ilkeleriyle ilgili ne diller dökseniz, onları imanlarından vazgeçiremezsiniz. Oysa, Vatikan Meclisi bile, inançlarımıza bir sebep göstermek şartıyla, bu işe her zaman onay veriyor. Tanınmış din bilimleri doktoru Saint D'Aquin de iman ve aklın uyum içinde olabileceğini söylemedi mi, buna cevap vermedi mi? Bu din bilim adamı, kendisine düşünsel alanda öğretici olarak çok eski ve çok tanrılı din ve düşünce adamı Aristo'yu seçmiştir.

evlilik öncesi ilişki

Bakalım, akıl bize evlenmeden önceki cinsel ilişkilerle ilgili neler diyor, bu tür ilişkileri yasaklayan ciddi önerileri var mı? Benim düşünceme göre, evlilik öncesi cinsel ilişkileri engelleyebilecek tek yol, cinsel aşkla ilgili görüşümüzü açıklarken, onun karşı görüşlerini de dinlemek, ayrıca bunları da açıklamak gerekir. Buna kendinizi iyi hazırlayınız. O zaman bu konuşmalar bazen inandırıcı olabilir!

Onun karşısında söze başlarken, size göre, büyükle küçük arasında bir fark olduğunu açıklayınız. Büyük ve küçük iki çeşit aşk olabileceğini anlatınız. Geçici bir heves, bir anlık bir keyif gibi küçük aşklarla, büyük A ile başlayan aşk arasındaki fark böyledir. Aşkcık, bir kişinin bir yerinin bize esinlediği çekiciliktir: Kuvvetine, yürüyüşüne, göğüslerine, tatlı sesine, kalkık burnuna aşık olmak gibi. Bu kısmi çekicilik kaynağını bilinçaltı heyecanlarımızdan alır. Herhangi bir kimsenin herhangi bir özelliğinin neden hoşumuza gittiği bilinmez. Bu sevgicikler, özellikle uzun sürerlerse, yanlış olarak bize aşk gibi gelir.

GERÇEK AŞK...

Bunun tam tersi, aşk, gerçek, sevgi, seçilmiş olanın tüm kişiliğine gerçek bir kişilikten seslenir. Gerçek aşk kör değildir, sevilen yaratığı aşırı derecede idealleştirmez. Sevdiğinin hatalarını görür ve onları kabul eder. Manzaralardaki gölgeler gibi, herkesin kusurları olur. Fakat gölgeler bir görünümü bozmaz, tam tersine, o gölgeli yüzey üzerindeki bir değeri daha da belli eder.

gerçek aşk nedir

Gerçek aşkta da, bilinçaltı heyecanlar bir rol oynar. Bu heyecanlar, gerçek aşkta, öylesine derin bir yapıcı etki gösterir ki, şu kişiyi seversin, büyük bir aşkla seversin, ama başka hiçbir kimseyi öylesine sevemezsin. Tatlı sesi, çekik burnu için üzerine eğildiğimiz bir kimsede ise bu durum söz konusu olamaz. Gerçek büyük sevgide, yüzün çizgileri kadar karakter çizgileri de, dış görünüşü kadar kişinin davranışlarını ortaya koyan iç yapısı gibi bütün özellikleri de bizi o kişi üzerine yöneltmektedir. O zaman, böyle bir aşk, erkekte erkekliği, dişide dişiliği o kimseye olan muhabbeti, tümüyle cinsel istek ve içten gelen bir beğenmeyi uyandırabiir demektir. Bu başarı ve hoş özelliklerinden dolayı sevilen kişiyi hiç kıskanamayız, tam tersine bütün bunlar bizdeymiş gibi seviniriz. Bu gördüğümüz güzelliklerin ağaçların çiçeklenmesi gibi, daha da artıp gelişmesini isteriz.

Son olarak, gerçek aşk, bir tür, karşısındakini düşünmek ve dostlukla nitelenmektedir. Bu, hükmetme, tutsaklık ve kıskanç bir sahip olmanın tam tersidir. Güvensizliğe değil, özgürlüğe karşılıklı saygıya dayanır. İkili bir bencillik değil, karşımızdakinin bize ve bizim de ona verdiğimiz bir mutluluktur.

Gerçek aşkın bu portresini çocuğunuza çizer ve bunun zevkini ona aşılayabilirseniz, sanırım, o da, kendisini karikatür gibi gülünç düşürecek herhangi bir çılgınlığa girişmeden beklemeyi öğrenecektir. Başka türlüsüne kendini kaptırmadan, kendisinden emin oluncaya kadar bekleyecektir.

Çocuğunuz size, her nasılsa evlenmeden önce cinsel ilişkide bulunduğunu gizlice söylerse, bu, onu evden kovalamak için bir sebep olmadığı gibi, onu alelacele evlendirmeye zorlamanızı da gerektirmez. Durumu sükunetle incelemek, sevdiği kişiye karşı yukarıda anlattığım gerçek aşk belirtilerinin olup olmadığını ondan sormak gerekir. Yoksa, hepsinin üstüne bir sünger çekmek en yerinde iş olur!

Psik. Perusse

Aramalar: evlilikten önce seks yapmak, evlenmeden önce beraber olmak, evlilik öncesi birlikte yatmak, gerçek aşk nedir, gerçekten aşık olup olmadığı nasıl anlaşılır

Orgazm Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Orgazm nedir?

Bilmeyen bir kişinin bu soruyu sorması gayet doğaldır. Gençler orgazmı, ya mastürbasyonla ya da birbirlerini karşılıklı uzun süre okşayarak denerler. Orgazmı tanımlayacak olursak:

orgazm nedir zevkin doruğuna ulaşmak

Orgazm, cinsel uyarılma sırasında, uyarılmanın en yüksek noktasına varış, zevkin doruğudur. Bu, erkekte, ejakülasyon yani penisten sperma fırlatılması sonucunu getirir. Kadında ise genç yaşlarında klitoris bölgesinde meydana gelebilir. Yetişkin kadında, kocasıyla aşk yaşadığı sırada, vagina kasılmalarına çevrilir. Bundan sonra, karı kocanın ikisi de, gevşeme ve rahatlık duygusu içinde tadına doyulmaz bir uykuya varırlar.

Anne babalara, çocukları tarafından bu soru sorulursa cevap vermeleri tavsiye edilir. Yoksa çocuklar cevapları başka yerlerden alacaklardır. Bir gün olur olmaz bir yerde bunu sorarsa sizi utandırabilir. Siz ona cevabını verirseniz sorduğu şeyin anlamını ve sözün nerelere gideceğini bilir ve sormaz. Bu cevapları anne babaların ağzından almak daha doğrudur.

27 Şubat 2012 Pazartesi

Ateşin Yükselmesi ve Ateşi Düşürmek

Sponsorlu Bağlantılar:

Ateşin yükselmesi

Ateşinizin ne zaman yüksek olduğunu ve bunu kontrol altında tutmak için ne gibi önlemlerin alınması gerektiğini bilmek oldukça önemlidir. Ateş yükselmesini bir derece kullanarak en doğru şekilde saptamanın yanı sıra, bunun sizde neden olduğu bazı değişiklikler de fark edilebilir. Eğer ateşiniz yüksekse muhtemelen aşırı sıcaklık hisseder ve terlersiniz. Gözleriniz daha fazla parlak gözükür ve yanma hissi vardır. Susayabilirsiniz, ağzınız kuruyabilir ve bunların yanısıra başınız ağrıyabilir. Terleyerek fazla sıvı kaybettiğinizden, koyu renkte ve her zamankinden daha az miktarda idrar yaparsınız. Baş ağrınız şiddetliyse, soğuk kompres faydalı olabilir.

ateşi nasıl düşürebiliriz ateş nasıl düşer yüksek ateşi nasıl indiririz

Ateşinizi nasıl düşürebilirsiniz?

Çabuk iyileşebilmek için, yükselmiş olan vücut sıcaklığını kontrol altında tutmak önemlidir. Aşağıdaki önlemleri almanız, nedeni ne olursa olsun yükselmiş olan ateşinizi düşürmekte sizlere yardımcı olacaktır.

* Tavsiye edilen dozda suda eriyen aspirin veya parasetamol alın.

* Bol miktarda, soğuk, alkolsüz içecekler için.

* Üzerinizdeki fazla giysileri çıkarın ve serin bir odada istirahat edin.

* Ateşiniz çok yüksekse vücudunuzu ılık suyla ıslatılmış bir sünger kullanarak silin ve/veya vantilatör karşısında durun.

Bu önlemleri almanıza rağmen ateşiniz yükselmeye devam ediyorsa, doktora başvurun.

Soğuk kompres uygulaması YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Küçük bir tepsinin üzerine, içerisinde su ve buz parçacıkları bulunan küçük bir tas koyun. Bir bezi üçe katlayıp soğuk suya iyice batırın. Bezi sıkın ve alnınızın üzerine koyun, bu sırada ikinci bir bezi aynı suya batırın, işlemi gerektikçe yenileyin.

Aramalar: ateşi düşürmenin yolları, yüksek ateşi düşürmek

Saman Nezlesi ve Tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar:

SAMAN NEZLESİ (ALLERJİK RİNİT)

Burun zarı ve gözlerdeki hücrelerde genellikle çiçek tozu, toz gibi yabancı maddelere karşı antikor oluşması ve burunda, gözlerde iltihaplanma.

saman nezlesi nedir alerji

SAMAN NEZLESİNİN NEDENLERİ

Ağaç, ot, çiçek tozları, at, kedi ya da köpek tüyü, ev tozuna karşı allerji.

SAMAN NEZLESİNİN BELİRTİLERİ

Burun ve gözlerde sızlama, kaşıntı, kızarıklık ve sulanma, genellikle hapşırma.

MUAYENE

Allerji uzmanı allerjiye neden olan maddeyi bulmak için deri testleri yapmalıdır.

KORUNMA

Allerji yapan maddeden uzak durmak.

SAMAN NEZLESİNİN TEDAVİSİ

Mevsimlik allerjinin başlamasından en az 6 ay önce duyarsızlaştırıcı aşılar yaptırarak allerjinizi yüzde 50 ortadan kaldırabilirsiniz. Bu konuda doktorunuza danışın.

TIBBİ TEDAVİSİ

Bir dizi duyarsızlaştırıcı aşı, antihistaminikler; iltihap çözücü burun damlaları ya da spreyler kullanılır.

Burun Kanaması, Nedenleri ve Tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar:

BURUN KANAMASI

Genellikle kafada kan basıncının artmasıyla ortaya çıkan burun kanaması.

burun kanaması nasıl geçer burun kanamasında ne yapılır

BURUN KANAMASININ NEDENLERİ

Sümkürmek, öksürmek, kusmak, kimi zaman çok sinirlenmek gibi kafada kan basıncının arttığı durumlar; burun zarında çatlamaya eğilimli yüzeysel kan damarları; burun karıştırmak.

MUAYENE

Yüzeysel damarların nerede olduğu araştırılır ya da kanamanın selim bir polip nedeniyle olup olmadığına bakılır.

BURUN KANAMASI NASIL ÖNLENİR?

Olanağınız varsa kan basıncını artırmaktan kaçının. Burnunuzu karıştırmayın. Burundaki polipleri ameliyatla aldırın. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


BURUN KANAMASI NASIL DURDURULUR?

Burun kanaması olunca başı öne ve aşağı doğru tutun. Baş bu pozisyondayken burun üzerine bir buz torbası konması yararlı olabilir. Kanamanın burun deliğinin hemen içindeki nazik alandan geldiğini biliyorsanız, bu alanı iki parmak arasında sıkıştırmak kanın durmasını sağlayabilir.

UZMAN TEDAVİSİ

Poliplerin çıkartılması. Yüzeysel kan damarlarını tıkamak için bu damarların yakılması.

Aramalar: burun kanaması nasıl durdurulur, burun kanaması nasıl önlenir

Sinüzit, Sinüzitin Belirtileri ve Tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar:

SİNÜZİT NEDİR?

Yüz kemiklerindeki üç sinüsten herhangi birinin bakteryel enfeksiyonudur.

SİNÜZİTİN NEDENİ

Genellikle nezle ya da grip gibi bir virüs enfeksiyonu üzerine eklenen bakteriyel enfeksiyon, sinüsleri örten zarın sağlığını bozar. Enfeksiyon boğaz ya da burundan bulaşır.

sinüzit nedir sinizüt sünüzit nasıl geçer

SİNÜZİTİN BELİRTİLERİ

Hasta sinüsün üzerinde ciddi ağrı ve duyarlılık. Örneğin kaşların hemen üstünde, elmacık kemikleri üstünde ya da burun kemiğinin her iki yanında; burundan gelen akıntı, sesin karakterinin değişmesi.

SİNÜZİT MUAYENESİ

Yineliyorsa, kafatası filmi kronik enfeksiyon habercisi olan sıvı düzeylerini gösterebilir.

SİNÜZİTTEN KORUNMA

Her nezle olduğunuzda sinüzit oluyorsanız, doktorunuzdan sinüslerin boşalmasını kolaylaştıracak, böylece sıvı toplanmasını ve ikincil bakteryel enfeksiyonu önleyecek burun damlaları alabilirsiniz. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


SİNÜZİT TEDAVİSİ

Sinüsler anatomik olarak kapalı torbalardır ve bakterileri öldürecek dozda antibiyotikleri bu torbalara sokmak çok zordur. Bu yüzden enfeksiyonu tümüyle kurutmak için kimi zaman uzun süre antibiyotik kullanmak gerekir. Doktorunuz böyle bir tedavi uygularsa, ilacın hepsini kullanmaya dikkat edin. Sinüzit yineliyorsa, bir uzmana görünmeniz yararlı olur.

SİNÜZİT İÇİN UZMAN TEDAVİSİ

Kronik bir enfeksiyonu tümüyle kurutmak için kulak-burun-boğaz uzmanı sinüsleri yıkamayı önerebilir. Bu işlem, adından da belli olduğu gibi yalnızca sinüslerin yıkanmasını içerir ve hastaneye yatmanızı bile gerektirmez.

Aramalar: sinüzit nedir? sünüzit nedir, sünüzüt nasıl geçer

Nasır Nedir? Ayakta Nasır Neden Olur?

Sponsorlu Bağlantılar:

NASIR NEDİR? NASIRA NELER SEBEP OLUR?

Nasır, genellikle ayağımıza olmayan ve ayağımıza vuran ayakkabıları giymekle meydana gelen katı ve ölü bir deridir. Bu ölü derinin dip kısmı sinir uçlarıyla temastadır ve bu sebeple nasır çoğunlukla çok acı verir. Fakat yinede nasırı oluşturan tek etken ayakkabı olmayabilir. Ayağımızda ki bir çarpıklık veya başka bir şekil bozukluğu da ayakkabımız düzgün olsa bile yanlış basmamıza neden olabilir. Bu şekilde ayağımız yine ayakkabıya sürtecektir ve yine nasır oluşacaktır. Bunların yanı sıra sıcakta çok terleyen, havasız kalan ve çok yürüyen ayaklarda da nasır oluşabilir.

nasır nasıl çıkarılır nasıl tedavi edilir nasıl yok edilir nasır nasıl alınır

NASIR NASIL GEÇER?

Nasır, kendisini oluşturan faktör ortadan kaldırılmadığı sürece onu kesmek, kökünden çıkarmaya uğraşmak gereksizdir. Kendisini oluşturan etken ortadan kalmadığı sürece nasır tekrar oluşur. Ayağımıza uymayan ayakkabıları giydiğimiz sürece nasırdan kurtulmamız mümkün değildir. Nasırı kesmek, kökünü kazımaya çalışmak yanlış bir harekettir. Bunu yaparken enfeksiyon kapabilir daha büyük sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Nasırın kesilmesi gerekiyorsa bile bunu bir cerrah yapmalıdır. Nasırla mücadelenin en kolay yolu, ayağımızı ne çok sıkacak ne de ayağımıza çok bol gelen ayakkabıları giymemekle mümkündür.

Ayağın rahat etmesi demek; ayağımızın içinde kaybolacağı türden kaba ve ayağımıza gore büyük ayakkabıları giymek demek değildir. Ayağımıza tam oturan ve yürürken ayağımızı rahatsız etmeyen ayakkabıları giymeliyiz. Kadınlar da yüksek topuklu ayakkabılar giyebilirler fakat önemli olan hangi ayakkabının ne zaman, nerede, nasıl ve ne kadar süre giyileceğini bilmek ve ayakkabı alırken bu kriterleri göz önünde bulundurmaktır. Örnek verecek olursak uzun sure yürüyeceğimiz veya uzun sure ayakta kalacağımızı bildiğimiz zamanlar dışarı yüksek ökçeli bir ayakkabıyla çıkmak ayak sağlığı açısından doğru olmayacaktır.

Aramalar: nasır nedir? nasıl kesilir mi? ayaklardaki nasır nasıl oluşur, ayaktaki nasır nasıl geçer?

Ağız Kokusu ve Nedenleri

Sponsorlu Bağlantılar:

AĞIZ KOKUSU

Ağız kokusu, başka biri tarafından ağzımızın koktuğu söylenmediği sürece genelde fark etmediğimiz bir rahatsızlıktır. Kendimiz ağzımızın kokusu bize rahatsız edici gelmeyebilir fakat bizim dışımızda ki herkesi rahatsız eder. Ağızda kokuya neden olan sebepler genel olarak şunlardır:

ağız kokusu ağız kokusunun nedenleri ağzım kokuyor ne yapabilirim

Ağız Yaraları:

Ağzımızın içerisinde, dilimizde veya diş etlerimizde herhangi bir yara, mikroplanma, iltihap varsa ağız kokusuna sebep olabilir. Eczanelerde bulunana antiseptik solüsyonlarla ağzımızı bir kaç gün temizleyerek bu sorundan kurtulabiliriz. Uygulamaya rağmen koku devam ediyorsa doktora danışmanız gerekir.

Diş Temizliğinin Yapılmaması veya Yetersiz Yapılması:

Dişler günde en az 2 defa ve özellikle yemeklerden sonra dikkatli bir şekilde fırçalanmalıdır. Dişlerimizin aralarında sıkışıp kalan yiyecek parçaları ağzımızda çürüyerek hem sağlıksız bir ortam oluştururlar hem de ağızda kokuya sebep olurlar.

Soğan, Sarmısak Yemek ve Alkol Kullanmak:

Bu yiyecekler kanda emilerek akciğerlerde serbest kalan uçucu maddeler içermektedirler. Bu da ağız kokusuna sebep olur. Alkolünde böyle bir etkisi vardır. Bu yiyeceklerin ağızda bıraktığı koku günün sonuna kadar devam etmektedir. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Sigara İçmek:

Sigara dumanının kokusu, sigaranın içeriğindeki zehirli maddelerden dolayı kimse tarafından pek hoş görülmez. Temiz, kokusuz ve sağlıklı bir ağız ve dişler için sigaradan uzak durun.

Yukarıdaki faktörlerin dışında bir sebeple ağzının kokuyorsa mutlaka bir doktorla görüşün.

İktidarsızlık Nedir? İktidarsızlığın Tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar:

İktidarsızlık nedir?

Erkeğin cinsel ilişkide bulunmaya yetecek ölçüde bir ereksiyon (penisin sertleşmesi ve kalkması) olamamasına iktidarsızlık denir. Bu, başka türlü de olabilir. Erkeğin penisi kısa bir süre ereksiyon gösterebilir, ama bu ereksiyonu cinsel ilişkinin sonuna kadar koruyamaz, işte o zaman, buna vaktinden önce ejakülasyon (bel gevşekliği) denir.

iktidarsızlık nedir iktidarsızlığın sebepleri ve tedavisi

İktidarsızlığın fizyolojik ya da ruhsal sebepleri olabilir. Buna yakalanan kişi, öncelikle doktora gitmelidir. Fiziksel ve hormonal yönlerden iyileşme olmasına rağmen, gene de iktidarsızlık devam ediyorsa, o zaman, bu sebebin bilinçaltındaki bir heyecanla ilgili olduğu yargısına varmak gerekir. Bu ruhsal kaynaklı iktidarsızlık da, ruh tedavisi yöntemleriyle pekâlâ iyileştirilebilir. Hiçbir erkek ümidini asla kaybetmemelidir. Çünkü sebebi ruhsal olan iktidarsızlık bazen çok kolay iyileşiverir. Eskiden, çok daha uzun süreli tedaviler gerekiyordu. İçtenlikle bu zorlukların içinden sıyrılmak isteyen ve iyi niyet gösteren hasta, bu gayretlerinin karşılığını her zaman alır. Psikanaliz, özellikle, bu vakalara en uygun olan tedavidir. Psikanaliz yöntemiyle bu alanda gerçekleştirilmiş pek çok ve parlak tedavi başarıları sayılabilir.

Sponsorlu Bağlantılar:

Homoseksüel (Eşcinsel) Nedir? Homoseksüellik Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Homoseksüellik Nedir? (Eşcinsellik)

Bugün, homoseksüellik olayı karşısında yüzler pek gizlenmiyor. Varlığı kabul ediliyor. Homoseksüellerin çoğu da, üstelik, çok zeki ve saygı değer kişilerdir. Onları yargılamak ve suçlamak kimsenin hakkı değildir.

homoseksüel nedir homo nedir eşcinsel ne demektir homoseksüellik ne anlama gelir

En üzücü durum da, birçok homoseksüellik vakalarının tedavilerinin hiçbir olanağı olmamasıdır. Bunun tek sebebi de, bu hastaların kendi durumlarından dolayı acı çekmemeleri ve bu durumdan kurtulmak için hiçbir sebep görememeleridir. Birçoğu düzelebilir, birçoğu da şifaya kavuşabilir. Geriye, oldukça sık görülen, gözlerimizi yummamızın hiçbir işe yaramayacağı bir homoseksüellik kalıyor. Homoseksüellerin, daha genç kimseler üzerine saldırmadığı ve kendi kendileriyle yetindikleri sürece, onların özel hayatına biz karışmayız.

Homoseksüel Nedir?

— Gerçek homoseksüel, kendisi kadınsa kadınlarla, erkekse erkeklerle cinsel ilişkiye girmeyi tercih eden kişidir.

Delikanlılıkta da, cinsel yön kavramının kesin olarak belirlenmediği bir evre bulunur. Bu sırada, az çok homoseksüel görünen bir davranışı benimser ama bu benimseme, gerçek cinsel pratiğe pek seyrek dönüşür. Bu evre gelip geçicidir. Bu konuda, endişeye hiç yer yoktur. Kızınız ilk duygusal ilişkinin çıraklığını "en iyi kız arkadaşı" ile, oğlunuz bu alandaki acemice şaşkınlıklarını "en iyi erkek arkadaşı" ile yapacak olur. Eğer, bunun tam tersi, yetişmiş çocuğunuz bu evreden çıkmayı istemez görünür, karşı cinse hiçbir ilgi duymaz ve siz onun homoseksüelliğin gerçek pratiğini yaptığına emin olursanız; eh, o zaman size yapacak bir tek iş kalıyor. O da, çocuğunuza sövüp saymadan ve küçük düşürmeden, bunu onunla konuşmaktır. Ona, daha çok, bu işten anlayan uzman bir hekime başvurmayı isteyip istemediğini sorunuz. Gelecekte, pek çok gençte, zamanı geçmeden homoseksüel hayatın başında durdurulabilen bu yaşayıştan eser kalmayacağı kabul edilir.

Bu homoseksüellik evresinden herkes geçiyor. İşte bizim evremizdeki kadarına ben normal derim. Ama biz buna saplanıp kalmadık. Bu gelip geçici homoseksüellik eğilimleri, şehvet öğesinden tam yoksun olup, kaynağını bizimle aynı cinsten olan kişiler için beslenen dostluk duygusunun ifadesinden alır. İyi dostluklar da olmasa, insancıl ilişkiler çok kötü olurdu!..

Nasıl homoseksüel olunur?

Son bilimsel teorilere göre, homoseksüellik, kalıtsal (irsi) olmadığı gibi, fiziksel ya da iç salgı bezlerinden doğan bir bozukluk da değildir.

Homoseksüellik, kötü bir heyecan gelişmesi sonucu, bu gelişmedeki bir duraklamadır.

Homoseksüel olabilir miyim?

Bu mümkün değildir.

Bugün, herkesin kabul ettiği bir şey vardır. O da, her insanda, bir nebze de olsa iki cinsellik bulunduğudur. Bunun bir hastalık olmaktan uzak oluşu ve her birinin kişiliğini zenginleştirdiği yolundaki yorum da kabul edilmektedir. Heteroseksüellik yani iki ayrı cinsten insanın birbiriyle normal cinsel bağlantı kurması halinin esas olduğu görüşü çok üstündür.

Ne yazık ki, bazen, ana babanın kendileri, ne yaptıklarını bilmeden, yetişmiş çocuklarına gelip geçici homoseksüel eğilimlerini kuvvetlendirmeye sürükler gibi davranmaktadırlar. Karşı cinsle görüşmeleri o kadar korkuyla karşılaşmaktadır ki; zamanlarını bu görüşmeleri kötülemekle geçiriyorlar, insan türünün yarısını iliklerine kadar kokuşmuş olarak tanımlıyorlar. Her tarafta "günah nedenleri" görüyor, böylece, genç erkekleri, onları yalnızlığa itecek biçimde, ancak kendi cinsinden arkadaşlarıyla görüşmeye zorluyorlar. Sonra da, çocuklarının bu arkadaşlıktan çok hoşlanır görünmelerine sinirlenirler. İyi ama, çocuklarına, allah kahretsin, birisi gerekli işte! Denebilir ki; ana babalar ne istediklerini bilmiyorlar. Çocuklarının duygusal ufkunu yalnız ve yalnız aile çevresiyle mi sınırlayacaklarını ummaktadırlar?

Bu eğilim, kendi içine çok kapanık, dışarıyla her tür dostluğu hiç belli etmeden yasaklayan kimi ailelerde açıkça ortaya çıkar. Bu ailelerde erkek çocuklar kız kardeşleri, kızlar da ağabeyleriyle dışarı çıkar. Sonuç, daima, aile içinde, çözülmesi çok zor olan, yasa dışı bağlantıların oluşmasıdır. Güzel sonuç doğrusu!

Ebeveynleri yüzünden homoseksüel olmuş kızı örnek verelim. Annesi, onu tamamiyle eşcinsel yapmayı başarmıştı. Öteden beri anne, çocuklarına karşı, hep erkekmiş gibi davranırmış. Evde kızların hep işittikleri, erkeklerin çok iğrenç ve kaba saba oldukları, alçakça iştahlarını gidermekten başka bir şey aramadıkları, gerçek canavar ve daha bilmem neler oldukları, bir karıyı gebe bırakmaktan başka bir şey düşünmedikleri, sonra da çocukların bakımını anaya bırakıp gittikleri, gibi sözlermiş. Her gebelik kendisini berbat etmişmiş, her doğumdan nefret etmişmiş. Bütün bu lâfları ağzını bile açmadan dinleyen, yine de, ailesini gül gibi geçindiren zavallı kocanın kafasının ne hale geldiğini bir düşünün.

Bu öğütleri dinleyen kulak sağır değildi. Bu kızı gördüğüm zaman, otuz üç yaşındaydı ve o güne kadar da hiçbir erkekle bir yere gitmemişti, kendi cinsel organlarından nefret ediyordu ve kadınların kendisini şehvetle çektiğini söylüyordu. Ayrıca, korkunç derecede perişandı, durmadan ağlıyordu, hayatının hiç mi hiç tadı kalmamıştı. Bu anne amacını aşmıştı. Bilmem, belki de, bilinç altında ulaşmak istediği yere gelmişti?

Bu vaka, homoseksüelliğin kaynağının her zaman ruhsal olduğunu gösterdiği için örnek verilmiştir. Bu genç kadın şifasını da buldu, sonradan evlendi de, eşiyle çok da mutlu oldu. Ama, o güzelliği elden gitmişti.

En İyi Anne Baba Nasıl Olunur?

Sponsorlu Bağlantılar:

Nasıl en iyi ana yada baba oluruz?

Anne ve baba, çocuklarının hoşa gitmeyen hareketlerinin kendilerinin işlediği bir hatadan ileri geldiğini düşünür. Anne baba üzüntü içinde o kadar çok çırpınır ki, onları çoğunlukla, çocuk (bu büyük anlaşılmamış şey) yatıştırır.

Elbette ki, çocuğunu çok kötü eğiten anne babalar vardır. Ama, insan çocuğunu anlamak için elinden geleni yapsın, çocuğu kendi görüşlerini açığa vururken onu dinlesin, ona gerçekten seveceği aydın bir cinsel eğitim kazandırmaya çalışsın, keyfini kaçırmasın; onu suçlamalarla hırpalayarak bitkin duruma sokmasın.

Ne yazık ki, kırk yaşındayken on üç yaşındaki gibi düşünmek olanak sızdır. Çocuklarımız başka bir kuşağa, bizimkinden başka olan bir kuşağa aittir. Bu düşünceler sanıldığı kadar kötü değildir. Çocuk kendisini bizim fikirlerimizle kendi yaşındaki gençlerinki arasında ikiye parçalanmış hisseder. Bizim değer ölçülerimiz çok iyi olabilir ama onlardan pekala biraz sapılabilir. Ninelerimizin nineleri topuklarına kadar etek giyiyorlardı. Onlar bizi bugün görseler, dehşet çığlıkları atarlardı. Pek çok ana baba kendi görüşlerini en küçük ayrıntılarına kadar çocuklarına mutlaka empoze etmek ister. Bir şeyi zorla empoze etmek, onu geriye teptirmekten başka sonuç vermez. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Çocuğa düşünmemesi gerektiğini söylemekten çok, onu kendi kendini düşündürmeye çalışın. Çok sonraları, onun, gidişini düzene sokması gerektiğinde, siz orada bulunamayacaksınız. Kendi kendine söz geçirmesi daha çok gerekecektir. Bunu yapmasını öğrenmişse, başıboş kalacaktır.

Çoğu zaman şöyle söylendiği duyulur: "Ah, şu çocuklar ne de nankördür!" Ama nankör olan hayatın bizzat kendisidir! Hayat, çocukları bizim için değil, kendileri için yetiştirmemizi istiyor. Hayat ileriye bakar, hiçbir zaman geriye bakmaz. Anlaşılıyor ki, bu iş, büyük bir gönül yüceliği istiyor. Gerçek aşk yüce gönüllülüktür, bir hapishane değildir.

İşte eğitimin doğru tanımı: Bir çocuğu eğitmek, ona bizden vazgeçmesini öğretmektir.

26 Şubat 2012 Pazar

Çocuğum Küfür Ediyor Ne Yapayım?

Sponsorlu Bağlantılar:

Çocuğum kötü sözler söylerse ne yapmalıyım?

Bu zaten çocuktan beklenen bir durumdur. İster tamamen masum bir biçimde olsun, ister ana babalarının yüreğini ağzına getirmek için olsun, çocuk okulda ya da sokakta öğrendiği birkaç küfrü ağzına alacak, açık saçık sözler kullanacaktır. Sanırım, kızmak, incinmiş gibi yapmacık tavırlar takınmak yararsızdır. Çocuğun öğrendiği ilk kaba saba sözlerden bazılarının bizim ağzımızdan çıkmış olduğunu hatırlayalım.

çocuğun küfretmesi çocuğum küfür öğrenmiş ediyor

Bu dili sevimli bulmuş gibi yapmak ya da duymazlıktan gelmek de o kadar yerinde görülemez. Çocuk, bazen, sizin bu sözcüklerin anlamını bilmediğinizi sanarak, ufak bir gösteriş yapma hevesine kapılır. Ona yanlışını gösteriniz. Böylece hevesi biraz kırılır. Bazen kendi söylediğini kendi de anlamaz. Çocuklar bazen sokakta öğrendikleri ingilizce küfürleri bile birbirlerine alamını bilmeden söylerler. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Çocuğunuza sizin kelime dağarcığınızın ve bilgi düzeyinizin onunkinden fazla olduğunu gösterecek olursanız yatışacaktır. Sonra şunu ekleyiniz, bu yaptığın herkesin yanında dişlerini, burnunu parmakla karıştırıp temizlemek gibi kötü bir davranıştır.

Aramalar: çocuğum kötü sözler söylerse ne yapmalıyım, çocuğum argo konuşuyor ne yapmam gerek

Bel Soğukluğu Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Belsoğukluğu:

Cinsel ilişki yoluyla bulaşan başka bir bulaşıcı hastalıktır. O kadar ağır bir hastalık değilse de, cinsel organlar ve idrar yollarında iltihaplanmalara yol açar.

Erkekte, idrar yaparken şiddetli yanma ve penis içi iltihaplanması olarak görülür.

Kadında, beyaz akıntılar belirir, (ancak bunu olağan akıntıyla karıştırmamak gerekir). Akıntılar, idrar yaparken yanmaya neden olur.

Erkek ya da kadın, hastalığı diğerine hemen bulaştırır. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Belsoğukluğu ve frengiyle ilgili en ufak kuşkuda, hemen doktora başvurmalıdır. Tedavinin başarısında hemen harekete geçmek ve hastanın tedaviyi dikkatle uygulaması söz konusudur. Aynı zamanda, başkalarına hastalığı bulaştırmamak için hastayken cinsel ilişkide bulunmamak gerekir.

Mantar tipi en hafif rahatsızlıklarda bile hemen bir doktora görünmek en doğru yoldur {bunlar yüzme havuzlarından ve spor alanlarındaki duşlardan kolayca bulaşabilirler). Görmezliğe gelinen, bir yana itilen frengi, gizli yeraltı uğraşını rahatça sürdürür.

Çağımızda zührevî hastalıklar bir meçhul değildir ve bunların kız ve erkeklerin tüm ilişkilerini engellemesi ve zayıflatması düşünülemez. Vücut, tehlikeli ya da iğrenç bir varlık olarak görülmemelidir.

Frengi Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

FRENGİ



Zamanında tedavi edilmezse, en önemli ve en tehlikeli hastalıktır. Birçok dönemi vardır:

1. Hasta eş ile cinsel ilişkiye girdikten üç hafta sonra, genellikle cinsel organlar çevresinde küçük bir sivilce meydana gelir, iltihap ve ağrı yoktur. Bir süre sonra sivilce kendiliğinden kaybolur ve hastalık, gelişmesine devam ettiği gizli bir döneme girer. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


2. Bulaşmadan altı ya da sekiz hafta sonra bütün vücutta sivilceler fışkırır. Bunlar da bir süre sonra silinir, ama cinsel organlar ve ağız çevresinde birkaç iz kalır. Uzun süre sonra hastalık, derin ve tedavi edilemez yaralar haline dönüşür. Hasta her zaman hastalığı bulaştırabilir. Hastalığa yakalanan gebe kadınlar, çocuğuna hastalığı geçirir.

Frengi, her döneminde kan tahlili yapılarak hemen anlaşılır.

İnsanlar Neden Evlenirler?

Sponsorlu Bağlantılar:

İNSANLAR NEDEN EVLENİR? NEDEN EVLENİRİZ?

Bu sorunun yanıtını bulmak pek kolay değildir. Her yıl milyonlarda kişi para ödeyip, evlendirme memurunun karşısında durup, ömür boyu birbirlerine bağlı kalma yemini etmektedirler. Eğer birisi onları park yerinde durdurup bunu neden yaptınız diye soracak olursa binlerce değişik sebep ortaya sürülecektir: «Bir yuva kurmak... çocuk sahibi olmak... çünkü birbirimizi seviyoruz... çünkü benden evlenmem bekleniyordu... çünkü hamileyim... iyi bir mahallede yaşamak istiyorum... bence yapılacak en doğru iş buydu.» ve daha buna benzer binlerce sebep ortaya atacaklardır. Halbuki evlenme için ileri sürülen sebeplerin hepsi bikini gibidir - açıkta bıraktıkları şeyler çok ilginç fakat gizledikleri noktalar hayatidir. Temeldeki asıl nedenleri gizlerler.

evlilik evlenme neden evleniriz insanlar neden evlenmek isterler

Dünya kurulduğundan beri, her medeniyetteki, her kıtadaki, her ülkede, kadın ve erkekler evliliği bir yaşam biçimi olarak kabul etmişlerdir. Afrika'daki Ubangi kabilesindeki genç kızla, Türkiye'de yaşayan sosyetik bir güzel, Kuzey Kutbundaki pembe yanaklı Eskimolu kız kardeşleri de hep aynı gayenin peşinde koşarlar: Kendilerine ait bir erkek ve bir ev. Yeryüzündeki her kadının bilinç altına kök salmış ve her şeyi bastıran bir istek vardır, kendisini sevecek ve sevebileceği bir erkeğe sahip olmak.

Bu daha doğum odasında başlar. Bebek gözlerini açıp annesinin kendisine baktığını gördüğü andan itibaren, her dişi bebeğin (erkek çağdaşı da) kafasında evlenme fikri oluşmaya başlar. Önündeki ilk beş yıl (en azından) bebekler duygusal açıdan bir tek insana dayanırlar. - Annelerine. (Veya anne'nin yerin alan her hangi bir kimseye) Birlikte yemek yerler, birlikte yaşarlar, birlikte uyurlar ve birlikte kavga edip, barışırlar birbirlerinden sıkılıp, hoşlanırlar. Gerçek onları bu kaçınılmaz ilişkiyi en iyi şekilde yürütmeye zorlar. Güzel bir kızın yaptığı gözlemlere göre "Bir kadın istediği zaman kocasını başından atabilir ama ömür boyu anasına bağlı kalmak zorundadır." Çocukluktan bu yana kurulan tüm ilişkiler, ilk orijinal ilişkilerin birer yansımasıdır. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Öğretmen - öğrenci, memur -amir, evsahibi - konuk, kız ve erkek arkadaş ilişkileri, anne ve çocuk ilişkisinin sulanıp, yetiştirilmiş türüdür. Ne yazık ki, orjinal ilişkilerin yerine kurulan, sonraki ilişkiler, ilk ilişkilerin verdiği baş dönmesini ve karşılıklı duyulan hazzı vermez. Ve günün birinde, tüm işaretler yerine oturunca, uygun erkek, uygun zamanda ortaya çıkınca, her kız (bilinçsiz de olsa) eskiden bu yana istediği (annesiyle kurduğu mükemmel mutluluk ve mükemmel uyumu) o erkekte bulduğuna inanır. Bir kadın için kocası "İideal anne" rolüne ne denli yaklaşırsa evliliğinde de o denli mutlu olur. Bir erkek için de karısı "ideal anne" rolüne ne denli yaklaşırsa o denli mutlu olur.

Mutlu Bir Evlilik Kurmak Çok Mu Zor?

Sponsorlu Bağlantılar:

Mutlu bir evlilik kurmak çok mu zordur?

Hayır, aslında pek değildir. Düğün gününde gelinliği içinde gülümseyerek ilerleyen genç kızdan, karşısında elinden tutacak, yakışıklı, akıllı, varlıklı, bir delikanlıyla yaşam boyu mutlu olacakları beklenir. Halbuki, iyi bir eş bulmak, onu yakından tanımak, ona aşık omak ve sonunda kendisine evlenme teklif ettirmek gibi diğer sıkıcı detayların kendiliğinden ortadan kalkacağı zannedilir. Gelinin yapacağı tek şey, en güzel giysisini sırtına geçirip, yüzüne en güzel gülümsemesini takıp, nikah memurunun karşısına çıkıp ve bakışlarını hiç bozulmayan bir mutluluğa doğru çevirmekten ibarettir.

Sponsorlu Bağlantılar:

Kendinden Büyük Yaşta Erkekle Evlenmek

Sponsorlu Bağlantılar:

Daha yaşlı erkekle evlenmenin ne gibi avantajları vardır?

Bunun birinci avantajı, kızların babalarına karşı duydukları yakınlığın yüz yıllardır sürüp gitmesinden ileri gelir. Yaşlı erkek karısını çok daha rahat yaşatır. Sekse karşı eskisi kadar ilgi duymayan bir kadının, cinsel açıdan fazla istekte bulunmayacak yaşlı bir erkekle evlenmesi uygundur. Fakat böyle bir erkekte duygusal bakımdan çok fazla isteklerde bulunur ve genellikle yaşı ilerledikçe daha katı inatçı bir erkek haline gelir. Kendisini çok daha iyi bir yaşamla ödüllendirmek isteyen bir kadın, için cinsel yaşantısı az duygusal istekleri çok bir hayat karışımı zamanla zor gelmeye ve rahatsız edici olmaya başlar. Kadın, içinde bulunduğu yeni yaşantısını istediği şekilde geliştirmek için, elindeki özgürlüğünü istediği yöne çekip çok iyi kullanmalıdır. Eğer, yaşlı bir erkekle birlikte yaşayıp, mutsuz olmaktansa, genç bir erkekle mutluluğu bulacağına inanıyorsa, vereceği kararı uygulamak için önce kendisine güvenmesi gerektir.

Sponsorlu Bağlantılar:

Erkek En Fazla Ne Kadar Genç Olmalıdır?

Sponsorlu Bağlantılar:

Eğer kadın genç bir erkekle evlenmeye karar verirse en uygun yaş hangisidir? Bu her iki tarafın da içinde bulunduğu koşullara bağlıdır. Genellikle kırk beş yaşını aşmış bir kadın, kendisinden yedi yaş genç bir erkeği seçebilir. Kırkla kırk beş yaşları arasındaki kadın bu seçimi yapmadan önce iyice düşünmelidir. Kırk yaşının altındakilerde dengenin bozulma olanağı vardır, çünkü aynı yaşta veya biraz daha yaşlı erkekleri kadınlar çok daha çekici bulurlar. Tabii herkesin düşünceleri birbirinden çok farklıdır ve son karar da her kadın kendi düşüncesine göre davranmalıdır.

Sponsorlu Bağlantılar:

Kendinden Yaşça Küçük Erkekle Evlenmek

Sponsorlu Bağlantılar:

Genç bir erkek seçmenin sakıncaları var mıdır?

Evet. Bunun en önemli sakıncası diğer kadınlardır. Genç ve daha çekici bir erkeğin peşinde çok fazla kadın vardır. Ancak, kendisiyle gereğinden fazla meşgul olup, en iyi şekilde görünmeyi başaramayan kadın, zamanla yılların kendisine meydan okuduğunu anlar. Diğer yandan, her kadın, kendisine ait erkeği diğer kadınlardan koruyabilmek için gerçekten duygusal ve cinsel güç sarfetmektedir. Bu oyun ancak böyle oynanır.

Tabii erkek de birdenbire fikir değiştirip, genç bir kadınla evlenmeye karar verebilir. Fakat bu her yaşta her erkeğin yapabileceği bir durumdur ve istatistiklere göre çok da önemli bir tehlike değildir. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Bunların dışında bir de toplumun tepkisi vardır. Dedikoducu hanımlar dillerini şaklatarak: "Biliyor musun, falancanın kocası kendisinden gençmiş" derler. Bu sözler genellikle gözlerin şaşkınlıkla açılıp, boğulurcasına soluk almalarla karşılanır. Halbuki bu kadınların çoğu kendilerine ait bir erkek için yapmıyacakları şey yoktur. Hem de kaç yaşında olursa olsun.

Aramalar: yaşça küçük bir adamla evlenmek, erkeğin yaşının küçük olması sorun mudur, kendinden yaşça çok küçük bir erkekle birlikte olmak

25 Şubat 2012 Cumartesi

Çocuklarda Uykusuzluk Problemi

Sponsorlu Bağlantılar:

UYKUSUZLUK

Bebeğim hiç uyumuyor, bebeğim sabaha kadar bizi uyutmuyor gibi şikayetler ebeveynlerin en sık şikayet ettiği durumlardandır.

uykusuzluk uyumama

Çocuğu küçük olan ana baba için, uykusuzluk bir sorun halini alır. Yaşamının ilk haftalarında çocuk normalden daha kısa süre uyuyabilir. 16-20 saat yerine (yirmi-dört saat içinde) 12 saat kadar olabilir. Bu oniki saat uyku süresince beklenmedik saatlerde uyanmak zorunda kalan anne baba için bir kaç saatlik sürekli uyku demektir. Uykusuz çocuğun ilgisi fazladır, canlıdır, her gördüğüne takılır, herşeyle senli benli olmak ister. Çocuğunuz rahatsa, şefkatliyse, uyanıksa, normal demektir. Tıbbi yardıma gereksinim göstermez. Emekleyen çocuk çok farklı davranabilir. Bazıları gün boyunca bir iki saat uyur, bu huyu dört beş yaşına kadar böyle sürer. Kimileri ise, geceleri sekiz saat kadar uyur, sabah erkenden uyanır. Bebekken sekiz saat kadar uykuya gereksinim duyan çocuk büyüdükçe daha az uyku ister. Çocuk okulda dersleriyle başediyorsa, günlük uğraşlarından memnunsa, neşeli ve çevikse, zekâsı parlaksa, aldığı uyku ona yeter.

UYKUSUZLUĞUN ÖNEMİ

Yirmidört saatlik zaman içerisinde sekiz saatten az uyuyan bir çocuk için bir sorun var denilemez, ama bu, anne baba için huzursuzluk verebilir.

UYKUSUZLUK İÇİN İLK OLARAK NELER YAPMAK GEREKİR?

1. Bebeğin uykusuzluğunun gerçek yönünü anlamağa çalışıp sırayla nöbet tutmak üzere bir program yapınız, böylece her iki kişi (ana ve baba) birden yorulmamış olur.

2. Gece uyanıp ağlamaya başlayan bebeğin, yardımına koşun derdini anlayınız, şefkatli davranın, azarlamayın. Hemen yerinden çekip almaya, kendi yatağınıza götürmeğe kalkışmayınız. Rahatsızsa, korkmuşsa bunu yapabilirsiniz. Ağlaması devam ediyorsa, çağırıyorsa, yanında bulunup ona eşlik edin bir süre.

3. Çok sayıda sevdiği oyuncaklar, kitaplar, içecekler bulundurun. Böylece uyanınca kendi kendine oyalansın. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


UYKUSUZLUK SORUNU DOKTORA GİTMEYİ GEREKTİRİR Mİ?

Sizi ve çocuğunuzu çaresiz bırakan, bitiren uykusuzluk hali için derhal bir doktora başvurun. Doktorunuz, bebeğiniz sağlıklı ve rahatsa, sizi rahatsız ettiği takdirde, ona rahatlatıcı bir ilaç verebilir. Böylece sizde onun uykusu boyunca uyuyabilirsiniz.

UYKUSUZLUK PROBLEMİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER NELERDİR?

- Bebeğinizin odasının sıcak olmasını sağlayın.

- Bebeğinizin uykusuzluğunu bir şikayet konusu yapmayın. Onu yaşamın gereği sayın, buna rağmen uyuyabilmeniz rahat edebilmeniz için bir yol bulabilmelisiniz. O uyuyunca derhal siz bunu fırsat bilip uyuyun; bir yardımcı bir arkadaş bulup ona bakmasını söyleyin bu arada siz biraz kestirin; çevrenizden yardım alın.

- İsterseniz bebeğinizi yatağınıza alın, bunda bir sakınca yoktur; çocuğu şımartmaksınız.

- Yatağı bir cezalandırma yeri diye kullanmayın. Böyle yaparsanız uyku ile ceza birbirine karıştırılır, bunun sonucunda da çocuk yatağa gitmekten hoşlanmaz.

- Doktor izni olmadan çocuğunuza bir yatıştırıcı, uyku ilacı vermeye kalkışmayınız.

Çocuklarda Uykuda Yürüme (Uyurgezerlik)

Sponsorlu Bağlantılar:

Çocuğum uykusunda yürüyor yani uyurgezer diyorsanız bu yazıyı mutlaka okuyun.

UYURGEZERLİK NEDİR? (UYKUDA YÜRÜME)

Uyurgezerlik bir tür hareketli rüya görmektir. Uykuda yürüyen çocuk genelde, sanıldığı gibi, gözleri kapalı, elleri önde yürümez. Uykuda olsa da gözleri açıktır. Sizi görmez, söylediklerinizin hiçbirini duymaz, anlamaz. Birçok çocukta, kısa, geçici bir süre için rastlanır. Çocuğunuzu fazlasıyla sıkıntıya sokan sorunlardan kaynaklanan bir kâbus halidir. Sık sık oluşan gece kâbuslarını gereğince önemsemediyseniz, sizi yanınızda bulup kendisini güvencede hissetmek için bunu yapabilir.

uyurgezer nedir çocuklarda uykuda yürüme nasıl olur çocuk neden uykuda yürür

UYURGEZERLİĞİN ÖNEMİ NEDİR?

Çocuğunuz fiziksel bir tehlikeyle karşılaşmadıkça bir sakıncası olmaz. Merdivenlerden düşmesi, camlı kapıları çarpıp kırması, kendisini yaralaması gibi sorunlar olunca ciddiyet kazanır. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


ÇOCUĞUMUZ UYKUDA YÜRÜYORSA NE YAPMALIYIZ?

Uykuda yürüyen çocuğu uyandırmadan elinden tutup yatağına götürün.

DOKTORA GİTMELİ MİYİZ?

Uykuda yürüme durumu, sizi endişelendirecek bir sıklığa gelmediyse doktora gitmenize bir neden yoktur.

DOKTOR NE YAPAR?

- Doktor size çocuğunuzun sık sık uykuda yürüyüp yürümediğini sorar.

- Sık sık uykuda yürüyorsa, bunun nedenini bulmak için sizleri bir psikiyatriste gönderecektir.

ÇOCUĞUMUZ İÇİN NASIL ÖNLEMLER ALMALIYIZ?

- Merdivenlere engel koyup, pencereleri kapalı tutarak çocuğunuzu bir kazadan koruyunuz.

- Uykuda yürümesinin nedenini biliyorsanız ona güven verin.

UYURGEZERLİK İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ

- Çocuğunuza şerbetçi otu çayı içirmek faydalı gelir.

24 Şubat 2012 Cuma

Kolik Nedir? Bebeklerde Kolik Tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar:

KOLİK

, KOLİK NEDİR? ÇOCUKLARDA KOLİK TEDAVİSİ

Dört aylık çocuklarda kolik, bebeğin yüzünün kıpkırmızı olmasına, bacaklarına karnına doğru çekip, büyük bir sancı içinde ağlama bunalımına girmesine neden olan durumdur. Bu ağlama, genellikle akşam saatlerine doğru, başlar, günün kalan zamanında çocuk sakindir, normaldir. Ağlama tiz çığlıklar şeklinde 1-3 saat kadar sürebilir. Çocuğun yatıştmimasını sağlayan önlemler ona hiç tesir etmez. Kolik, çocuklarda çok sık izlenen bir rahatsızlık olduğundan, çocuk doktorları bunu normal kabul ederler, ama ana baba için endişe verici bir husustur. Görünürde spazm niteliği taşıyan bu sancıların nedeni bilinmemektedir. Daha çok üç aylık bebeklerde görülürken, dördüncü aya doğru, yavaş yavaş ortadan kalkar, kaybolur.

kolik nedir kolik ne demek koliğin anlamı nedir

KOLİK ÖNEMLİ BİR RAHATSIZLIK MIDIR?

Günün diğer saatlerinde çocuğunuzun normal olması, ağlama krizlerinin önemli fiziksel bir nedene bağlanamaması ilgi çekicidir. Kolikli bebekler genellikle sağlıklıdır, normal şekilde büyüyüp gelişirler.

KOLİĞİN BELİRTİLERİ NELERDİR? YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


* Bebek akşamın erken saatlerde huzursuzdur, onu sakinleştirmek için ne yaparsanız yapın fayda etmez.

* Yüzü kızarır, bacaklarını, sancılıymış gibi göğsüne çeker.

* Kısa süreli bir uykudan bağırarak, çığlık çığlığa uyanabilir.

KOLİKTE ÖNCELİKLE NELER YAPILABİLİR?

1. Çocuğunuzu yatıştırmak için bilinen her yöntemi deneyiniz. Ona meme verin, biberon verin, altını değiştirin, sırtına vurarak geğirmesini sağlayın, kucağınıza alın, salıncakta sallayın, omuzlarınıza bindirip dolaştırın, sürekli müzik çalın eğlendirin onu.

2. Havluya sarılmış bir sıcak su şişesi karnına gelmek üzere onu yüzükoyun yatırın.

3. Ağzına emzik verin, sürekli emmesini sağlayın.

4. Doktor izni olmadan patentli hiçbir ilaç vermeyin.

5. Bebeğinize banyo yaptırın; ılık bir banyo, onu gevşetebilir. koliğin en şiddetli anlarını banyo ile geçiştirebilirsiniz.

KOLİK İÇİN DOKTORA GİTMEK GEREKİR Mİ?

Bebeğinizin bu ağlama saatleriyle baş edemeyince bir doktora başvurabilirsiniz.

DOKTOR NASIL TEDAVİ EDER?

Bebeğinizin sağlıklı olduğunu söyleyip endişenizi giderecektir.

Eğer, tahammül edilemez hale gelmişseniz, size veya bebeğe hafif bir yatıştırıcı, uyku ilacı gibi, kullanıp kullanmayacağınızı önerebilir.

KOLİK İÇİN ÖNERİLER

* Kendinize iyi bakın; gündüz bebeğin uyku saatlerinde sizde uyuyup, akşam saatlerine rahat ve hazırlıklı olun.

* Akşam saatlerini sizinle paylaşacak iyi dostlarınızı çağırın, rahat bir ortam sizleri rahatlatacaktır.

* Aynı sorunu olan diğer bebeklerin ana babasıyla konuşun; koliğin zamanla geçeceğini öğrenirsiniz.

Aramalar: kolik nedir, kolik tedavisi, koliğin belirtileri

Çocuklarda Burkulmalar ve Çıkıklar

Sponsorlu Bağlantılar:

Burkulmalar ve Çıkıklar

Eğer çocuğunuz ayak bileğini incitirse kendisini yatırınız ve ayağını biraz yüksek tutunuz. Bu şekilde ağrının dinmesi temin edilir. Şayet şişlik oluşursa doktora danışmak zorundasınız. Çünkü bir kemiğin kırılmış veya çatlamış olması mümkündür.

Diz burkulmaları daima doktor tarafından görülmeli ve tedavi edilmelidir. Diz kapağı zedelenmeleri ihmal edilirse yıllarca acısı çekilebilir.

çocuklarda burkulma incilme incitme çıkık

Çocuk bileği üstüne düşmüşse ve hem hareket halinde hem de sakin dururken ağrı mevcutsa şişlik ve eğrilik olmasa bile kırıktan şüphelenmelisiniz.

Bu durumda, ağrımaya devam eden veya şişen her burkulmanın doktor tarafından muayene edilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Bu sadece kırılma ihtimalinin olmasından değil, aynı zamanda burkulmalar uygun bir şekilde bağlanırsa çocuk çok daha fazla rahat eder. Birçok burkulma ve ufak kırıklar birkaç saat uyuşuk olarak kalır ve ondan sonra gittikçe daha fazla ağrırlar. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Bir kemiğin yatağından oynayarak yer değiştirmesine çıkık denir. Kemik, bulunduğu yerden bir kaza sonucunda çıkabilir. Şekil bozukluğu ve kemiğin görevini yapamamasıyla bir çıkıktan şüphelenmek ve derhal doktora veya hastaneye başvurmak gereklidir.

Çocuklarda doğuştan çıkıklar da görülür. En sık raslanan kalça çıkığıdır. İlk zamanlar farkına varılmayabilir fakat çocuk yürümeye başlayınca anlaşılır. Şüpheli vakalarda röntgen muayenesiyle teşhis edilir.

Doğuştan olan bir çıkık ne kadar erken yerine konursa o kadar iyidir. Çocuk büyüdükten sonra kemik yuvasına uymayacağı için çıkığı düzeltmek güçleşir.

Aramalar: çocuğumun ayağı burkuldu, çocuğum elini incitti, çocuğumda kalça çıkığı var, çocuklarda kaçla çıkığının nedenleri, burkulan el için ne yapılmalıdır

Çocuklarda Kafa Zedelenmeleri

Sponsorlu Bağlantılar:

Kafa Zedelenmeleri

Bebek kendi kendine dönmeye başladıktan sonra yataktan yuvarlanarak kafası üzerine düşebilir.

Bebek başı üzerine düştükten sonra 15 dakika içinde rengi düzelir ve kusmazsa, beynin zedelenmiş olması ihtimali çok azdır ve herhangi bir tedaviye gerek yoktur. Düşmeyi müteakip kısa bir zamanda çocuğun kafasında meydana gelen şişlik eğer başka bulgu yoksa, başlı başına önemli bir şey ifade etmez. Cilt altındaki damarlardan birisinin yırtılmasından ileri gelir ve bu şiş gittikçe iner.

çocuğum kafa üstü düştü, çocuğum başını yere çarptı

Baş üzerine düşme daha şiddetli olduğu zaman çocuk kusar, iştahını kaybeder, renginin solukluğu saatlerce devam eder. Baş ağrısı, uyuklama belirtileri gösterir. Eğer çocukta bu belirtilerden herhangi birisi varsa doktorunuzla derhal temasa geçmelisiniz. Doktor, çocuğu muayene eder ve kafanın röntgen filminin çekilmesini isteyebilir.

Kafası üzerine düşen çocuğu 2-3 gün mümkün olduğu kadar sakin tutmalı ve her yeni belirti doktora bildirilmelidir. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Düşmeyi müteakip ilk gece çocuk bir defa uyandırılarak bilinç kaybı olup olmadığı araştırılmalıdır.

Eğer çocuk düştükten hemen veya bir müddet sonra şuurunu kaybederse tereddüt etmeden doktora götürülmeli ve derhal doktor tarafından muayene edilmelidir. Şuursuzluk olmamasına rağmen çocuk baş ağrısı veya görme bozukluğundan şikayet ederse veya sonradan kusarsa yine doktora veya hastaneye müracaat etmek gereklidir.

Aramalar: çocuk kafasını çarptığında ne yapılır, çocuğum kafasının üzerine düştü, başını çarpan çocuğa ne yapmak gerekir

23 Şubat 2012 Perşembe

Çocuğu Elektrik Çarpması

Sponsorlu Bağlantılar:

Elektrik Çarpması.

Çocuklar elektrik pirizlerini, tellerini karıştırmak istediklerinden çocuklarda elektrik çarpmasına bazen rastlanır. Şiddetli ceryan kalbi durdurarak ani ölüme sebep olabilir.

çocuğu elektrik çarpması ceryana kapılma

Çoğu zaman elektrik çarpması sonucunda yanıklar meydana gelir, Yanıkların derecesi çeşitlidir. Bazen kömür haline gelenler olduğu gibi bazen de yüzeysel bir yaradan başka bir şey görülmez.

Elektrik teline yapışan çocuğu derhal ceryandan ayırmak gerekir. Ceryanı derhal kesmek mümkünse bu yapılır. Aksi takdirde çocuğun üzerine bir çarşaf, bez veya elbise atılarak elektrik ceryanından uzaklaştırılır. Hiçbir zaman elektrik akımına yakalanmış çocuğun elinden veya ayakkabılarından tutmayınız, yoksa ceryan size de geçer, sizde elektriğe çarpılırsınız. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Çocuğu elektrikten ayırdıktan sonra derhal rahat ve sakin bir yere yatırmalı, kalbi durmuş ise kalp masajı ve suni teneffüs yapılmalıdır. Yanıklara da yanık tedavisi tatbik edilir, fakat bu iş mutlaka bir doktorun kontrolü altında olmalıdır.

Aramalar: çocuğu elektrik çarparsa ne yapmak gerekir, çocuğun ceryana kapılması durumunda ne yapmalıdır, çocuklarda elektrik çarpması halinde yapılması gerekenler

Yüksek Kolesterolün Diyetle Tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar:

YÜKSEK KOLESTEROL İÇİN DİYET TEDAVİSİ

Kandaki yüksek kolesterol düzeyi iyi bir diyetle düşürürülebilir.

kolesterol tedavisi yüksek kolesterol nasıl düşürülür kolesterolüm yüksek çıkıyor ne yapabilirim

Kolesterol düzeyinin düşürülmesi ya da gelecekte çıkabilecek sorunların önune geçilmesi için;

- Fazla kiloluysanız, zayıflayın.

- Günlük et tüketiminizi azaltın. (150 gr'ı geçmesin)

- Yağsız etleri tercih edin.

- Kırmızı et yerine zaman zaman tavuk yiyin.

- Eti ızgara ve fırında pişirin.

- Daha fazla balık yiyin. (Haftada en az 300 gr.)

- Çok az tereyağı yiyin. (Günde en fazla 10 gr.)

- Peyniri azaltın. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


- Kaymağı alınmış süt için ve çok az yağlı süt ürünleri yiyin.

- Lif (meyve, sebze, baklagiller) tüketimini artırın.

- Zeytinyağı, ayçiçek yağı gibi doymamış yağ asidi içeren bitkisel yağların tüketimini artırın.

- Yeterli miktarda A ve E vitaminleriyle selenyum ve krom almaya dikkat edin.

- Çok fazla kahve içmeyin.

- İçmek istediğinizde tanen oranı yüksek şarapları tercih edin ve günde yarım şişeyi geçmeyin.

- Stress düzeyinizi kontrol altına alın.

- Dayanıklılığı artıracak bir spor dalıyla uğraşın.

- Sigarayı bırakın.

Aramalar: Yüksek kolesterol hastaları neler yemelidir, kolesterol hastaları nasıl beslenmelidir

Yüksek Lifli Yiyecekler Nelerdir?

Sponsorlu Bağlantılar:

LİFLİ YİYECEKLER

Bitkilerde ve özellikle de saflaştırılmamış tahıl unlarında kepek bulunması bağırsakların düzenli çalışmasında rol oynadığı gibi, besinlerde bulunan yağ, kolesterol, şeker gibi maddelerin emilmesini de kısmen önler.

Bitkilerde bulunan selüloz ve ona benzeyen lignin lifleri ise sindirilmedikleri için posa halinde kalır. Genel olarak sindirilmeyen bütün elemanlara lif denir. Son yıllara kadar lifli yiyecekler pek makbul sayılmazdı. Önceleri sadece bağırsakların çalışmasında faydalı olduğuna inanılan bu yiyeceklerin, başka yararları da olduğu ispatlandı. Lif açısından zengin olan gıdalarla beslenen kişilerin karbonhidrat metabolizmasında olumlu değişiklikler gözlenmiştir. Bu açıdan düşünüldüğünde de diyet programlarında lifli yiyeceklerin önemli bir rolü vardır. Bütün bu bulgular sonucunda, batı toplumlarında lifli yiyeceklere olan ilgi her geçen gün giderek artmaktadır.

LİF KAYNAĞI BESİNLER

lifli gıdalar, lifli meyveler, lif içeren sebzeler, hangi yiyecekler lif bakımından zengindir, çok lif bulunan besinler

Tahıl Ürünleri (Sağdaki miktarlar besinlerin 100 gramındaki lif miktarıdır.)

Kepek - 40 gr.
Kepekli un - 9 gr.
Kabuklu pirinç - 5 gr.
Kepekli ekmek - 1 3gr.
Beyaz pirinç - l gr.
Beyaz ekmek - l gr.

Kurutulmuş Sebzeler

Kuru fasulye - 24 gr.
Badem - 14 gr.
Kuru incir - 8 gr.
Hurma - 8 gr.
Fıstık - 8 gr.
Kuru üzüm - 7 gr.

Kurutulmuş Meyveler

Hindistancevizi - 24 gr.
Kuru incir - 18 gr.
Badem - 14 gr.
Hurma - 8 gr.
Fıstık - 8 gr.
Kuru üzüm - 7 gr.

Taze Sebzeler

Pişmiş bezelye - 12 gr.
Maydanoz - 9 gr.
Pişmiş ıspanak - 7 gr.
Kuzu Marul - 5 gr.
Enginar - 4 gr.
Pırasa - 4 gr.
Lahana - 4 gr.
Mantar - 2,5 gr.
Havuç - 2 gr.
Marul - 2 gr.

Taze Meyveler

Böğürtlen - 8 gr.
Kabuklu Armut - 3 gr.
Kabuklu Elma - 3 gr.
Çilek - 2 gr.
Şeftali - 2 gr.

Aramalar: lifli gıdalar hangileridir, yüksek lifli sebzeler, lif bakımından zengin meyveler

Çocuğumun Ateşi Düşmüyor , Nasıl Düşürürüm?

Sponsorlu Bağlantılar:

Çocuklarda Ateş ve Tedavisi

Çocukluk çağında en çok karşılaşılan hastalık belirtilerinden biridir.

Evinizde mutlaka bir derece bulundurun.

ateş nasıl düşürülür, bebeğimin ateşi çıktı, ateş normalde kaç olmalıdır, ateşin normal değeri nedir

Ateş; ağızdan, rektumdan (anüs), koltuk altından, ciltten ya da kulaktan ölçülebilir.

Bebeklerde en rahat yöntem rektumdan ateş ölçümüdür. Koltuk altından ölçülüyorsa koltuk altı kuru olmalı, derecenin tamamen temas ettiğinden emin olunmalıdır. Karşı koyan veya çok hareket eden bir çocukta bunu sağlamak zordur.

Kulaktan ölçmek için özel bir alet gerekmektedir. Çok kısa süre tutulduğundan hareketli çocuklar için kullanışlı olmakla beraber, dış kulak yolunda kir varsa ya da uygun pozisyonda tutalamıyorsa sonuç alınamayabilir.

Cilde yapıştırılarak ateş ölçen şeritler pek güvenilir değildir. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Ağızdan ölçmeye uyum sağlayabilecek çocuk sayısı fazla değildir.

Civalı termometreler yerine son yıllarda yaygınlaşan dijital termometrelerden kendinize en uygun olanı seçiniz ve mutlaka yedeğini de bulundurunuz.

Rektumdan 38, koltuk altından 37,5 derecenin üzerinde ölçüm alınıyorsa önce çocuğun üzerindeki giysileri çıkarın. Ilık su ile (32 derece civarında) tüm vücudunu, özellikle baş, boyun, koltuk altı gibi bölgeleri yıkayın ve kurulamayın. Kesinlikle alkol, sirke, limon ve benzeri şeyler sürmeyin. Soğuk su kullanmayın. Gerekirse yıkama işlemini gün içerisinde defalarca tekrarlayın.

Çocuğun yaşına ve kilosuna uygun ateş düşürücüyü doktorun önerisi ile kullanın.

Yüksek ateş, havale geçirmeye neden olabileceği için dikkatli olmak gerekir.

Aramalar: çocuğumun ateşini nasıl düşürebilirim, çocuğumun ateşi var, ateş nasıl düşürülür, bebeğimin ateşi çıktı, ateş normalde kaç olmalıdır, ateşin normal değeri nedir

22 Şubat 2012 Çarşamba

Neden Kilo Alırız? Neden Şişmanlarız?

Sponsorlu Bağlantılar:

Vücutta Neden Yağ Olur? Vücut Neden Yağ Biriktirir?

Vücudun hayati fonksiyonlarını devam ettirmesi, vücut sıcaklığını koruması ve zorunlu hareketleri yerine getirebilmesi için enerjiye ihtiyacı olması halinde, gereken enerji miktarına uygun yağ stoklarını çeker.

neden şişmanlarız neden kilo alırız vücudumuzda niçin yağ birikir bedenimiz neden yağlanır

Normal olarak (gereken vitaminleri, mineralleri vb. tüketerek) mükemmel yemeğe devam edebilmek için, vücut, kendiliğinden kilo fazlalılığına yol açan yağ stoklarını eritir, ilk önce birikmiş stokları yakarak gereksinimlerini karşılar.

İşletmelerde stok kontrolü için kullanılan "son giren son çıkar, ilk giren ilk çıkar" ilkesini muhtemelen biliyorsunuzdur.

Ancak, uygunsuz karbonhidratlar mevcut olduğunda, bu stok dönüşüm kuralı her zaman ihlal edilir ve bu durumda, acil ihtiyaçların karşılanması için çok kısa süreli stoklar oluşturulur (Son giren, ilk çıkar). Eğer bunlar kullanılmayacak olursa, fazlalık ondan sonra yağ olarak biriktirilir ve orada öylece kalır. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Eğer uygunsuz karbonhidratları yenilen yiyeceklerden ayıracak olursak, vücut metabolizması temel işleyişine döner ve enerji gereksinimlerinin karşılanması için, yağ stoklarını ilk kaynak olarak kullanır.

Peki kullanılacak yağ stoğu olmadığında ne olur?

Stoklar tamamen kullanıldığında ve "stoksuz" kalındığında, vücut normal kilosuna dönünce, bir tür "asgari yedek stok" oluşturur ve gereksinimlere göre, bu stok otomatik olarak yenilenir.

İnsan vücudu bu şekilde, tıpkı son derece karmaşık bir bilgisayar gibi, kendi stok kontrolü için optimal bir yönetim programı oluşturur. Olumsuz karbonhidratların mevcudiyeti dolayısıyla program tahrip olmadığı sürece, bu fonksiyon mükemmel olarak çalışır.

Aramalar: neden şişmanlarız, vücudumuzda niçin yağ olur

Kriyoterapi Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

KRİYOTERAPİ NEDİR?

KRİYOTERAPİ TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİ

Kriyoterapi işlemi, doktorunuzun tanısını koyduğu lezyonun olduğu bölgeye dokuyu dondurma özelliğine sahip bir maddenin püskürtülmesi veya bu madde ile soğutulmuş bir metal parçanın teması şeklinde uygulanmaktadır. Bu madde genellikle likid nitrojen olup, dokuya enjekte edilmemekte ve buharı solunulmadığı takdirde herhangi bir olumsuz etkisi görülmemektedir. Soğuk uygulanmasının lokal uyuşturucu (anestezik) etkisinin bulunması nedeniyle genellikle tedavi sırasında oluşabilecek ağrı şiddetli derecede değildir. Bu nedenle lokal anestezik maddelerin alerji oluşturabileceği ihtimali de göz önünde bulundurularak anestezi yapılması özel koşullar dışında önerilmemektedir.

kriyo nedir, kıryoterapi ne demektir, krio ne anlama gelir cryotherapy

Tıbbi tüm girişimlerde olduğu gibi, kriyoterapi işleminde de bazı komplikasyon riskleri mevcuttur. İşlem sonrasında ilk 24 saat içinde uygulama bölgesinde su veya kan toplanması görülebilir. Uygulanan anestezik maddeye bağlı allerjik reaksiyonlar, kanama, yara enfeksiyonu, yara yerinde kabarık veya çökme şeklinde iz kalması, yara iyileşme alanında koyu veya açık renkte leke oluşması, lezyonun tamamen yok edilememesi ve kısmen sebat etmesi ya da aynı bölgede ve diğer bölgelerde tekrar ortaya çıkması, işlem sırasında veya sonrasında ağrı, işlem bölgesine komşu doku ve organlarda kısmi hasar gibi komplikasyonlar gelişebilmektedir.

Öncelikle aspirin ve kumadin gibi pıhtılaşma önleyiciler olmak üzere kullandığınız tüm ilaçlan, mevcut diabet (şeker) ve tansiyon yüksekliği, kalp damar hastalığı gibi olanlar başta olmak üzere sistemik hastalıklarınızı, geçmişinizdeki eğer varsa öncelikle lokal anestezik maddelere karşı olan veya diğer alerjik hastalıklarınızı belirtiniz. Bu işlem dokuya soğuk uygulanması şeklinde gerçekleştirildiğinden daha önce soğuğa karşı aşırı duyarlılığınız oiup olmadığını belirtmeniz çok önemlidir.

Yapılan işlem sonrası verilecek pansuman ve tedavileri düzenli olarak kullanız. Pansuman veya kontrol amacıyla verilen randevularınıza mutlaka geliniz.

Kriyoterapi uygulaması bazen birkaç seans tekrar uygulama gerektirebilir. Bu durumlarda doktorunuzun size belirttiği aralıklarla kontrol muayenenizi yaptırınız.

Aramalar: kriyo nedir, kıryoterapi ne demektir, krio ne anlama gelir

21 Şubat 2012 Salı

Bebeği Biberonla Beslemek

Sponsorlu Bağlantılar:

Bebeklerde Biberon İle Beslenme

Anne sütünün verilemediği ve doğumdan itibaren hazır mama vermek durumunda kalanlar için en kolay yöntem biberon ile beslemektir.

Anne sütüne destek olarak ya da annenin olmadığı saatlerde mama verilmesi gerekiyorsa bebeğin memeyi bırakmaması için kaşıkla veya damlalıkla mama verilebilir. Bu yöntem oldukça uğraştırıcı olduğu için ancak bir iki öğünde mümkündür.

Hazır mamalar anne sütüne benzetilmeye çalışılmışlardır ve yeni doğan bebek için uygundurlar. Formülleri arasında çok büyük farklar yoktur.

bebeklerde biberon ile beslenme bebeğimi biberonla beslemelimiyim

Bebek gelişimini sürdürüyor ve sorunlarla karşılaşılmıyorsa, başlanan mama ile aylara uygun şekilde beslenmeye devam edilir. Gaz, sindirim güçlüğü, kabızlık gibi sorunlar varsa doktorunuzun önerisi ile mamayı değiştirebilirsiniz.

Biberonla besleme için yeterli sayıda (7-8 adet) biberon, biberon emziği, şişe fırçası, büyük bir kaynatma kabı veya sterilizatör gerekir. Biberon emziğinin deliği yeterli büyüklükte olmalıdır. Ters çevirdiğimizde, saniyede 2-3 damla akması gerekir.

Toz hâlinde satılan mamayı kaynatıp ılıtılmış suyun içine (üzerinde ölçek bulunan biberonları tercih edin) koyup çalkaladıktan sonra, bebeğin ağzının yanmayacağından emin olarak bebeğe verin. Bir damla sütü bileğinizin içine damlatarak sıcaklığı kontrol edebilirsiniz.

Her beslenme için yeni mama hazırlamaya dikkat edin. Gece beslenmeleri için 2-3 biberonu ayrı ayrı hazırlayıp buzdolabında bekletin. Bebek acıktığında sıcak suyun içinde benmari usulü ile ya da mikrodalga ile ısıtarak verebilirsiniz. Mamanın sıcaklığı vücut ısısı (36-37 °C) civarında olmalıdır.

Toz halinde satılan hazır mamaya herhangi bir şey ilâve etmemize gerek yoktur. Mamalar anne sütüne göre daha yoğun olduğu için bebek daha seyrek beslenecektir. Ortalama 3-4 saatte bir beslenme yeterli olacaktır.

İlk haftalarda 40-50 cc mama hazırlamanız yeterliyken bebeğin ihtiyacı giderek artacaktır. Hazırladığınız mamayı tamamen bitiriyorsa, bir sonraki seferde 30 cc artırarak verin.

ÖRNEK TABLO

biberon tablosu

Unutulmaması gereken önemli bir konu; bazı bebeklerin bu tablodakinden daha az, bazılarının da daha çok mama gereksinimi olduğudur. Doktor, her ay tartılan bebeğin ağırlık kazanımının yeterli olup olmadığını söyleyecektir. Bebeğiniz mamanın tümünü bitiremiyorsa zorlamayın. Karnı doyduğunda rahatlayacak ve uyuyacaktır. Bu da her şeyin yolunda olduğunu gösterir. Mamayla beslenen bebeklere beslenme aralarında su vermek gerekir. Kaynatıldıktan sonra ılıtılmış su için ayrı bir biberon bulundurmak ve suyu 3-4 saatte bir değiştirmek gerekir. İçilen su miktarı bebekten bebeğe değişir. Bu konuda da zorlamada bulunmamak gerekir.

Biberonla beslemede dikkat edilmesi gerekenler:

- Bebeği eğik olarak tutun, kesinlikle yatarken beslemeyin. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


- Biberonu bebeğin ağzındayken ucunda hava kalmayacak kadar dik tutun.

- Biberondaki mama bittikten sonra hâlâ emiyorsa bir miktar mama daha verin. Bırakmak istemiyorsa ya da uyuduysa parmağınızı hafifçe biberon memesi ile ağız kenarı arasına sokarak vakumu çözün.

- Biberon ağzındayken uyursa, tam doymamış olabileceğinden oturur konuma getirerek gazını çıkarın ve istiyorsa kalan mamayı tekrar verin.

- Anne memesine alışkın bebekler biberonu genellikle reddederler. Biberon vermek zorundaysanız, uçları anne memesine benzeyenleri tercih edin.

Çocuklarda Tuvalet Eğitimi

Sponsorlu Bağlantılar:

Çocuklarda Tuvalet Eğitimi - Çocuğu Tuvalete Alıştırmak

Çocuklar 2 yaşından önce genellikle tuvalet eğitimine hazır değildirler. Eğer çocuktan herhangi bir istek ya da işaret gelmiyorsa erken tuvalet eğitimi vermenin pek çok sakıncası vardır. 2 yaşından sonra kızlar daha erken olmak üzere, tuvalet eğitimine hazır olduklarını gösteren bazı işaretler verirler;

çocuklarda tuvalet eğitimi

- Uykudan kuru kalkabiliyor ve gün içinde 2 saat kuru kalabiliyorsa,

- Büyükler gibi tuvalete gitme isteğini belirtiyorsa,

- Altım ıslattığında utanıyorsa,

- İslak, kuru, lâzımlık vs. gibi tek sözcilklük ifadeler kullanabiliyorsa tuvalet eğitimine hazır demektir. Eğer direniyorsa bir süre bu olayı unutup 1-2 ay sonra tekrar denemelisiniz. Eğitim için yaz aylarını tercih edin. Çocuğa bu eğitimi tek bir kişinin (anne, bakıcı veya anneanne) vermesi daha yararlı olur. Eğitimi veren kişinin değişmesi, çocuğa yaklaşımın, tuvalet için kullanılan terimlerin değişmesine neden olur. Bu da çocuğun kafasını karıştırır. Tuvalete çocukla birlikte girin. Çocuklar taklit yoluyla öğrendikleri için bir büyüğün (abla ya da abi de olabilir) ne yaptığını görmelidirler.

- Lazımlık ya da klozeti çocuğun oturabileceği hâle getiren adaptörler bu alıştırma döneminde işe yarayacaktır. Seçimi çocuğa bırakabilirsiniz.

- Altını ıslatan bebek şeklinde bir oyuncak eğitim için yararlı olabilir.

- Başarılı olduğunda alkışlayın ya da maddî bir ödül verin.

- Konuşun ve bunun büyümenin bir basamağı olduğunu ona anlatın.

- Kesinlikle korkutma, iğrenme gibi olumsuz mesajlar vermeyin.

- Bezi önceleri gündüz bırakın, bir süre sonra geceleri bırakmaya geçin.

- Bazı çocuklar önce kakayı, bazıları çişi söyler. Bu tercihi çocuğa bırakın.

- Yatmadan 1-2 saat önce sıvı alımını azaltın.

- Yatmadan önce tuvalete gitmesini sağlayın.

4 yaşını doldurmuş sağlıklı bir çocuk çişini ve kakasını tutabilmeli, uygun yer ve zamanda yapabilmelidir.

Eğer bu konuda problemler varsa çocuk doktoru ve çocuk psikoloğu ile görüşmelisiniz.

Aramalar: çocuğum ne zaman kendi başına tuvalete gidebilir, çocuğa tıvaletini yapmayı öğretme