22 Ağustos 2010 Pazar

Miyomlar, Miyom Oluşma Nedenleri ve Miyom Türleri

Sponsorlu Bağlantılar:

Miyom (Kist)
Tıbbi olarak fibroid, leiomyoma,myom adı da ver­ilen miyomlar  düz kas ve bağ dokusu içeren iyi huylu (kanser olmayan) kitlelerdir.Sık­lıkla ur olarak tanımlanır. Büyüklükleri toplu iğne başından karpuz büyükl­üğüne ka­dar değişkenlik gösterir.Genellikle çok yavaş büyürler.
Tek bir tane olabileceği gibi sayılama­yacak kadar çok da olabilir.Her bir miyom kitlesine miyom çekirdeği (nüvesi) adı ve­rilir.Genelde birden fazla sayıda olma eğilimindedir.
Hemen her zaman iyi huylu olması ve kans­ere dönme olasılığının ihmal edilecek kadar düşük olması en önemli özelliğidir. Hastaların %75'i kendi­sinde miyom olduğundan dahi habersizidir. Görülme oranı %20-25’dir. Büyüklük­lerinin çok değişken olması nedeni ile bu oranın aslında gerçeği yansıtmadığı, dikk­atli bir inceleme yapılacak olursa miyom görülme sıklığının daha yüksek olduğu bil­inmektedir.
Miyomlar sıklıkla 30-40 yaşlar arasında ortaya çıkar ve hormon tedavisi almayanlarda menopoz sonrası küçülür. Ergenlik öncesi görülmesi son derece nadirdir.
Myomlar genelde birden fazla sayıda olma eğilimi­ndedirler. Bazen tek bir myom nüvesi belirgin derecede büyüyebilir ve çok büyük boyutlara ulaşabilir. Bu gibi has­talarda da büyük olasılıkla bir kaç mili­metrelik bile olsa başka myom nüveleri de mevcuttur.
Neden bazı kadınlarda miyom gelişip diğerl­erinde gelişmediği konusunda yapılan çalışmalar halen devam etmektedir. Siyah ırkta bey­az ırka göre miyom sıklığının 5 kat yüksek olması, aile içinde bir bireyin miyom tanısı alması dur­umunda (özellikle anne, kız kardeş veya abla gibi birinci derece akrabalarda) diğer bir aile bir­eyinde miyom görülme sıklığının artması, hastalığın kalıtsal yönünün güçlü olduğunu göste­rmektedir.
Miyomların oluşma nedenleri  nedir?
En sık görülen  kitle olmasına rağmen  miyoml­arın neden ve nasıl ortaya çıktığı açıklanamamıştır. Bazı kadınlarda hiç görülmez iken bazı kadın­larda sürekli yeni miyomların çıkma nedeni de belirsizdir.
ü       Erge­nlik öncesinde vücut henüz östrojen salgılamazken görülmezler.
ü       Yüks­ek doz östrojen içeren doğum kontrol hapları gibi ilaçların etkisi ile büyürler. Düşük doz doğum kontrol haplarının böyle etkisi yoktur.
ü       Vücudun fazla miktarda östrojen ürettiği gebelik esnasında hızlı büyüme göste­rirler.
ü       Östrojenin azaldığı ve hatta tamamen yok olduğu menopoz sonrası dönemde küçü­lürler.
ü       Menopoz sonrası yeni miyom çıkması son derece nadirdir.
ü       Dışarıdan östrojen teda­visi alan kadınlarda büyürler.
Miyomlar yüksek düzeyde östrojen bulunduran kadı­nlarda gelişse de laboratuvar bulguları myomu olan kadınların birçoğunda östrojen düzey­lerinin normal olduğunu göstermektedir. Bu nedenle myom gelişiminde büyük olasıl­ıkla östrojen tek sorumlu değildir. 

Bazı çalışmacılar progesteron'un da myom gelişiminde rolü olduğ­unu ileri sürmektedirler. Progesteron ile tedavi edilmiş kadınlardan çıkartılan myomlarda daha fazla sayıda hücre bulunduğunu ve bazı hastalarda progesteronu bloke eden ilaçlar kullanıldı­ğında myomların küçüldüğünü göstermektedir. Bu bulgulara rağmen myom ile progesteron arasındaki ilişki açık değildir.
Miyomların türleri nedir?
Miyomlar lokalizasyonlarına bağlı olarak değişik türde şika­yetler yaratırlar. Bu nedenle de rahimde yerleştikleri yerlere göre sınıflandırılırlar;

Submuköz Miyom: Hemen rahimin içi­ni döşeyen endometrium tabakasının altında yerleşmiştir. Büyüdükçe endometriumu içeri doğru iter. Bu iti­lme adet düzensizliklerine neden olabilir.Bir süre sonra miyom rahim boşluğuna doğru büyümeye başlar ve orijinal yer­ine ince bir sap ile bağlı kalır. Büyümeye yada sarkmaya devam eder ise rahim­den dışarıya sarkabilir.Miyom hareket ettikçe sapının etrafında dönebilir ve adet aralarında kan­amaya neden olabilir. Bu tür miyomlarda enfeksiyon da ortaya çıkabilir.

İntramural Miyom: Rahimi oluşturan kas tabakasının  içinde yer alan miy­omlardır. Miyom nüvesi büyüdükçe rahim de büyür.

Subseröz Miyom: Rahimin dış yüzünden köken alan ve dışarı doğru büyüyen miyo­mlardır. Genelde kanama problemi yaratmaz.

Saplı Myom: Herhangi bir subseröz ya da submüköz myom büy­ümeye devam edip de rahim ile bağlantısı sadece ince bir bağ ile sağlanır ise bu du­rumda saplı miyomdan söz edilir.Eğer myom kendi etrafında döner ise sapı yani dolayısı ile kan bağla­ntısı da bozulur ve myom nüvesinde dejenerasyon meydana gelir. 

İnterligamentöz Myom: Rahimi yerinde tutan ve ligaman adı verilen bağların arasında gelişen tümörlerdir.Bunların cerrahi ile çıkar­tılması son derece güçtür.

Paraziter Myom: Büyüyen miyom nüvesi başka bir organa yanaşıp buna yapışı­rsa bir süre sonra rahim ile arasındaki bağlantı kopabilir ve miyom yeni bağlandığı dokudan beslenm­eye başlayabilir. Bu durumda parazitik myomdan söz edilir.

Gerçekçi olmak gerekirse myomların hemen hepsi aslında birden fazla anatomik lokalizasy­onda bulu­nur. Örneğin miyomun büyük bir kısmı intramural olmasına rağmen submüköz veya subseröz komponenti de vardır. Bu dur­umun istisnası saplı subseröz myomlardır.